Fatih Altaylı: Artık İstanbul’da sokakta yürümeye korkar olduk, erkek halim ve iri cüssemle gerçekten zaman zaman tırsıyorum
HaberTürk müellifi Fatih Altaylı, dün Vadi İstanbul’da yaşanan silahlı çatışmayı köşesine taşıyarak, “Artık İstanbul’da sokakta yürümeye korkar olduk. Ben erkek halim ve iri cüssemle nitekim vakit zaman tırsıyorum. Ve bayanların cüretine hayranım. Bir vakitler kendi boyutundaki büyük kentler ortasında en inançlı metropol olarak bildiğimiz İstanbul, giderek bir cürüm cennetine dönüşmeye başladı.” kanısını lisana getirdi.
Altaylı yazısında, “Yıllar evvel İstanbul’da Göktürk’te şahit olduğum bir hengameyi yazmıştım. Göktürk’teki bir lokantada iki küme bayan birbirine girmiş, bayanlardan biri bir öbür bayana masada bulduğu çatalı saplamıştı. Arbede eden iki kümeden biri yerli ve ulusal seks personelleri, başkası ise Suriye kökenli seks emekçileriydi. Suriyeli göçünün birinci yıllarıydı ve ben de “Bu gelecekte neyle karşı karşıya kalacağımızı gösteriyor. Yakın bir gelecekte Türkiye’de göçmen mafyaları oluşacak” diye yazmıştım. Vakit beni haklı çıkardı ve oldukça bir vakittir göçmenlerin ağır olduğu bölgelerde ve gettolarda bu mafyalaşmanın tesirlerini görüyorduk. Ancak artık bahis göçmen gettoları ile hudutlu olmaktan çıktı. Dün İstanbul’un yeni ve beğenilen bölgelerinden Ayazağa’daki Vadi İstanbul’da akşam saatlerinde bir çatışma oldu. Genelde, bilhassa de hafta sonları hınca hınç dolu olan lokantalar bölgesinde. Çoluk, çocuk, bayanlar, aileler, silahlı çatışmanın ortasında kaldı. Evvel iki meyyit var denildi sonra meyyit olmadığı lakin hayli bir yaralı olduğu açıklandı. Olayın telefon ve güvenlik kamerası ile elde edilen manzaraları dehşetli, dehşet verici. Pekala beklenmedik mi! Asla.” değerlendirmesini yaptı.
Altaylı şu tabirleri kullandı:
“Daha evvel de söyledim. Artık İstanbul’da sokakta yürümeye korkar olduk.Ben erkek halim ve iri cüssemle nitekim vakit zaman tırsıyorum. Ve bayanların hamasetine hayranım.Bir vakitler kendi boyutundaki büyük kentler ortasında en inançlı metropol olarak bildiğimiz İstanbul, giderek bir kabahat cennetine dönüşmeye başladı. Sırp mafyası başkanları İstanbul’da öldürülüyor, memleketler arası mafya İstanbul’da hesaplaşıyor.
Fatih’te Ruslar birbirini öldürüyor.Vadi İstanbul’da “Yabancı” olduğu söylenen fakat her nedense uyruğu açıklanmayan ya da açıklanamayan kümeler terör estiriyor.Kimse de “Bu yabancı asıllı dedikleriniz nereli, nereden girmişler bu ülkeye” diye sormuyor.Çünkü sorsanız muhtemelen faşist ilan edileceksiniz.Üstelik de bunlar duyduklarımız, bildiklerimiz, saklamayanlar, örtbas edilemeyenler.Anlayacağınız Allah’a emanetiz. Fakat muhtemelen o da bıktı bizden.”
