50/d’li araştırma görevlilerinin kadroya alınmasını da içeren kanun teklifi, TBMM’de

Teklifin tümü üzerinde İYİ Parti Kümesi ismine kelam alan Adana Milletvekili İsmail Koncuk, komite görüşmeleri sırasında düzenlemeye eklenmesine yönelik kimi taleplerini aktardıklarını lakin bunların kabul edilmediğini söyledi.

İktidarın “eşit işe eşit ücret” kavramını kamuya hakim kılamadığını savunan Koncuk, bu bağlamda üniversitelerdeki daire liderlerinin mağduriyetinin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.

Koncuk, üniversitede misyon yapan işçinin tayin imkanına sahip olmadığını anımsatarak, “YÖK, üniversitelerdeki idari çalışanın yer değiştirmesine yönelik bir yönetmelik çıkarmayı beceremedi; bu sorunu seyretmekle meşgul.” tenkidinde bulundu.

Denklik sorunu yaşayanların Diploma Denklik Mağdurları Derneği’ni kurduklarını aktaran Koncuk, “Dün açıklama yapmışlar, ‘Yapılanlar Lizbon Sözleşmesi’ne terstir. YÖK, milletlerarası kontrattan doğan hakkımızı bir yönetmelikle elimizden almaya çalışıyor.’ savında bulunuyorlar.” kelamlarını sarf etti.

İsmail Koncuk, teklifte üniversite öğrencilerine yönelik disiplin cezalarının da düzenlendiğini anımsatarak, “Kopya çeken öğrenci, bir yarı yıl okuldan uzaklaştırılacak. Kopyayı asla savunmuyorum. Öğrenciydik. Kopya çekmeyen kim var? Elbette kopyayı savunmuyoruz lakin bir yarı yıl uzaklaştırma ağır bir cezadır. Bu cezanın kaldırılıp, bir hafta, 15 güne indirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.

Teklifle üniversitelerdeki 50/d’li araştırma vazifelilerinin takıma alınmasını “güzel bir gelişme” olarak nitelendiren Koncuk, İYİ Parti olarak kimi olumlu düzenlemeleri içerdiğini düşündükleri bu teklife olumlu oy vereceklerini bildirdi.

“ÖĞRENCİ LEHİNE DÜZENLEME”

MHP Kümesi ismine konuşan Ankara Milletvekili Mevlüt Karakaya, 11 husustan oluşan teklifin gereksinime binaen hazırlanan, yerinde bir düzenleme olduğunu belirtti.

Üniversitelerdeki disiplin cezalarının teklifte düzenlendiğini anlatan Karakaya, “Bu düzenleme yapılırken yıllardır devam eden kimi problemler da çözülmüş oldu. Bunların başında uyarma cezasının kaldırılması. Bazen bu cins cezalar keyfi olarak da verilebiliyordu. Disiplin cezaları ortasında sayıldığı için de öğrencinin siciline işleniyordu. Bu manada hakikat bir düzenleme. Tekrar, öğrenci lehine olabilecek bir öteki düzenleme ise disiplin amiri ve disiplin heyetlerinin kurullardan gelen cezaları artırma yetkisinin olamayacağı formundaki düzenlemedir. ” diye konuştu.

Karakaya, özel üniversite statüsünün önünün açılması gerektiğini kaydetti.

50/d’li araştırma vazifelilerinin takıma alınmasının değerine işaret eden Karakaya, “İsteyenlerin 50/d hususundan 33/a’ya geçmesiyle ilgili düzenleme, kronikleşmiş hatta kangren haline gelmiş olan bir sorunun tahliline katkı sağlayacaktır; düşünenlerden ve bu teklifi getirenlerden Allah razı olsun.” tabirlerini kullandı.

“BİZ YÖK’Ü KALDIRACAĞIZ”

HDP Kümesi ismine kelam alan Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, YÖK’ün kurulduğu günden bu yana temel akademik özgürlüğün önündeki en büyük mani olduğunu söyledi.

AKP’nin iktidara gelmeden evvel “İktidara geldiğimde YÖK’ü kaldıracağım.” vaadinde bulunduğunu lakin bunu gerçekleştirmediğini savunan Koçyiğit, “Çünkü 28 Şubat olmuştu, mağduriyetler oldu ve siz de çabucak YÖK aykırısı oldunuz. Sonra iktidara geldiniz ve dediniz ki: ‘Bu YÖK ne hoş bir kurum. Biz en yeterlisi bu YÖK’ü kendi gereksinimlerimize nazaran, ideolojik bakışımıza nazaran yine yapılandıralım ve o çok hedeflediğimiz kindar ve dindar kuşak yetiştirmede YÖK’ü seferber edelim…’ Bu yasa, aslında dindar ve kindar kuşak yetiştirmenin maddesidir. Bu yasa, özgürlükçü fikrin, eleştirel fikrin, bilimsel fikrin akademiden tasfiyesinin maddesidir.” görüşlerini öne sürdü.

CHP Kümesi ismine konuşan Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, vakıf üniversitelerinin birtakım uygulamalarını eleştirirken, “Eğer bir vakıf üniversitesinin toplam maliyetinin yüzde 90’ı, 95’i, 100’ü öğrencilerden elde edilen gelirle götürülüyorsa buna vakıf üniversitesi denebilir mi? Vakıf burada ne işe yarıyor?” sorularını yöneltti.

Bunların vakıf üniversitesi değil “ticarethane” olduğunu söyleyen Karabıyık, “Bütün vakıf üniversiteleri için söylemiyorum. Bunlara çok net olarak uyan vakıf üniversitelerimiz de var. Lakin bu vakıf üniversiteleri geliyorlar ‘Şunu istemiyoruz, bunu yapmıyoruz, şunu kaldırın.’ diye külliyeye, YÖK’e, her yere baskı yapıyorlar. Kaliteli bir eğitim istiyorsak ve vakıf üniversiteleri de sahiden vakıf üniversitesi üzere hareket edeceklerse bunlar yanlış.” sözlerini kullandı.

Karabıyık, teklife nazaran MİT tarafından Ulusal İstihbarat Akademisinin kurulacağını da aktararak, “YÖK’e bağlı olması gerekirken MİT tarafından bir akademinin kurulacağı söz ediliyor. Bu, Anayasa’ya ters. Biz YÖK’ü zati kaldıracağız lakin şu anda ‘YÖK var’ diyorsunuz, YÖK’ü siz lağvediyorsunuz.” kelamlarını sarf etti.

Şahsı ismine kelam alan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, AKP’nin üniversite öğrencilerini susturmayı ve gözaltına aldırmayı çok güzel bildiğini savunarak, “Çünkü gençlerden korkuyorsunuz, bu kanunla da gençleri zapturapt altına almak istiyorsunuz.” tabirlerini kullandı.

Kaya, teklifle birtakım üniversitelerin isimlerinin değiştirildiğini de anımsatarak, hakkında soruşturma devam eden üniversitenin isminin değiştirilmemesi gerektiğini söyledi.

“DEMEK Kİ İSABETLİ BİR HUSUS GETİRİYORUZ”

Teklifin tümü üzerinde şahsı ismine konuşan AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, teklifin, vakıf üniversitelerinin faaliyetlerini mali açıdan biraz daha rahatlatmak gayesi taşıdığını anlattı.

Öğrenci disiplin düzenlemeleriyle bilgi veren Özdemir, “Anayasa Mahkemesinin mütalaası ve reddi üzerine rastgele bir değişiklik yapmadan, daha evvel yönetim mahkemelerince tekraren test edilmiş bir hususu, bir yönetmeliği kanunlaştırıyoruz. Öğrenci Disiplin Hataları Yönetmeliği’nde olmayan iki şeyi biz burada kanun unsuruna ek ediyoruz. Birincisi, sigara içme yasağıyla alakalı alanın belirlenmesi hususu; ikincisi Hayvanları Muhafaza Kanunu’nun ihlali.” diye konuştu.

AKP’li Özdemir, uyarma cezasının kaldırıldığını ve mağdura itiraz hakkı üzere birtakım iyileştirmelerin getirildiğini lisana getirerek, “50/d’den 33/a’ya geçirilmeyle alakalı gördüğüm kadarıyla ne kurul üyelerimiz ortasında ne Genel Heyette konuşan hatipler ortasında rastgele bir muhalif fikir olmamıştır; bu olumlu karşılanmış, teşvik edilmiş, alkışlanmıştır. Demek ki isabetli bir unsur getiriyoruz.” değerlendirmelerinde bulundu.

Bir üniversitenin isminin değiştirilmesinin, YÖK’ün bu üniversite hakkında sürdürdüğü soruşturmanın düşmesi manasına gelmeyeceğine işaret eden Özdemir, bu değişikliğin rastgele bir formda türel süreci etkilemeyeceğini lisana getirdi.

GENEL HEYETTE TARTIŞMA

Genel Heyette, HDP Küme Başkanvekili Meral Danış Beştaş, CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel ve İYİ Parti Küme Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Ulusal Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Emrullah İşler’in, komisyon görüşmeleri sırasında, TBMM Genel Kurulu için “Saatlerce küme başkanvekili terörü yapılıyor.” tabirini kullandığını belirterek, bu duruma reaksiyon gösterdi.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, komite tutanağından İşler’in kelam konusu tabirlerini okuyarak, “Bu küme başkanvekilleri, kümesi bulunan bütün siyasi partilere mensup arkadaşlarımız, iktidar partisi mensubu arkadaşlarımız da var, muhalefet kümesine ilişkin arkadaşlarımız da var. Bu türlü bir tabir, bu türlü bir yakıştırmayı kullanmanızı gerçek bulmuyorum.” dedi.

Akar, daha sonra birleşime orta verdi. Bu sırada komite sırasında oturan İşler, reaksiyon göstererek elindeki kitapçığı fırlattı.

Aranın akabinde kelam alan İşler, Akar’ın tavrını eleştirerek, “Bu birleşimde sizin hakkınızda rastgele bir şey kullanmadığım, bu türlü bir mevzu gündeme gelmediği halde, beni oturduğunuz yerden yargıladınız, eleştirdiniz. Bu bir sefer İçtüzüğe de alışılmamış, Başkanlık Divanına da ters.” diye konuştu.

24. periyotta, TBMM Genel Kurulu’nda, küme başkanvekillerine gündeme geçilmeden evvel kelam verilmediğini anlatan İşler, küme başkanvekillerine yönelik sözünü, “yıldırma” manasında kullandığını belirtti.

AKP Küme Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP’li Özel’in kurul tutanağının fotokopilerini getirdiğini anlattı.

İşler’in, İçtüzüğün kendisine verdiği yetki çerçevesinde komitesi yürüttüğünü lisana getiren Elitaş, Genel Konseyde küme başkanvekillerinin yerlerinden kelam almalarına yönelik uygulamanın 26. periyotta başladığını söyledi.

Elitaş, TBMM başkanvekillerinin Genel Kurulu yönettiği üzere komite liderlerinin da ilgili ihtisas komitelerini yönettiğine işaret ederek, “Komisyon Liderinin uygulamalarını Genel Konseyde gündeme getirmek, ‘Böyle bu türlü bir şey yaptınız, onu düzeltin.’ diye tabir kullanmak yanlıştır, Meclis Başkanvekilinin misyonu değildir, bu iş Başkanlık Divanının misyonudur.” dedi.

Daha sonra tartışmanın sürmesi üzerine Akar, küme başkanvekillerini odasına davet ederek birleşime orta verdi.

Aranın akabinde yine kelam alan Emrullah İşler, “Kimseyi o sözün tabir ettiği manayla itham etmedim, yalnızca bir ‘yıldırma, bezdirme’ manasında kullandım. Şayet bu farklı manada anlaşıldıysa, kimseyi bu bahiste rencide etmek istemem. Farklı anlaşıldıysa natürel ki ıstırap duyuyorum. Benim o denli bir kastım olmadığını söz etmek istiyorum.” diye konuştu.

“5 BİN SURİYELİYE DENKLİK VERİLDİ” İDDİASI

TBMM Ulusal Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, AKP Ankara Milletvekili Emrullah İşler, “5 bin Suriyeliye denklik verildiği” savını yalanlayarak, 2020 yılında 215, 2021 yılında 499, 2022 yılında ise 329 Suriye vatandaşına denklik verildiğini açıkladı.

Komisyon Başkanı İşler, sözleşmeli araştırma vazifelilerinin takıma alınması ve Ulusal İstihbarat Akademisi kurulmasını da içeren Yükseköğretim Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

“100/2000 YÖK Doktora Bursu” programından 2017 yılından bugüne 6 bin öğrencinin faydalandığını bildiren İşler, hala sistemde 2 bin 615 öğrenci olduğunu söyledi.

İşler, doktorasını bitirip sistemden çıkan 3 bin 385 öğrenciden 806’sının devlet üniversitelerinde “doktor öğretim üyesi” olarak ve 118’inin vakıf üniversitelerinde öğretim üyesi olarak misyona başladığını, 163’ünün kamuda çeşitli vazifelere geçtiğini, 407’sinin ise özel kesimde istihdam edildiğini söyledi.

“100/2000 YÖK Doktora Bursu”na işaret eden İşler, “Bu arkadaşlarımız devlette takım karşılığıyla bu programa alınmadı. Devlet, doktora karşılığında burs veriyor, vatandaşına hoş bir imkan veriyor. Bunun eleştirilecek bir tarafının olmaması gerekir.” diye konuştu.

Denklik konusunda milletvekillerinin argümanlarına karşılık veren İşler, “2020 yılında 4 bin 51 bireye, 2021 yılında 5 bin 391 şahsa, 2022 yılında 5 bin 193 şahsa denklik veriliyor.” dedi.

2020 yılında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 2 bin 957, 2021 yılında 3 bin 652, 2022 yılında 2 bin 984 kişinin denklik aldığını bildiren İşler, “5 bin Suriyeliye denklik verildiği” savına yönelik de “2020 yılında Azerbaycan 356, Suriye 215, İran 93 kişi, öteki 430 kişi denklik almış. 2021 yılında Suriye 499, Azerbaycan 348, İran 209, başka 683 kişi denklik almış. 2022 yılında İran 389, Azerbaycan 361, Suriye 329, öbür 945 kişi denklik almış.” bilgilerini paylaştı.

TEKLİFİN BİRİNCİ HUSUSU KABUL EDİLDİ

TBMM Genel Heyetinde, kontratlı araştırma vazifelilerinin takıma alınması ve Ulusal İstihbarat Akademisi kurulmasını da içeren Yükseköğretim Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin birinci hususu kabul edildi.

Kabul edilen hususa nazaran, Yükseköğretim Kalite Heyetinde uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilecek.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, teklifin birinci hususunun kabul edilmesinin akabinde, birleşimi, yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı. (AA)