7 memur konfederasyonu, maaş zammına karşı iş bırakacak: “Bize hakkımızı vermiyorlarsa, sandıkta bunun hesabını sorarız”

Yedi memur sendikası konfederasyonunun bir ortaya geldiği Kamu Konfederasyonları Platformu, memur ve emekli maaşlarına verilen artırıma karşı 12 Ocak’ta iş bırakacaklarını duyurdu. Balık, “İş bırakma kararımız hükümete ikaz niteliği taşımaktadır. Yeniden bu mevzuda seçime giderken bir çalışma yapmaz ise şubat ayında tekrar bir ortaya gelerek bu sefer daha fazla gün sayısı ile farklı hareket yollarına gideceğiz” açıklamasını yaptı. Balık ayrıyeten önümüzdeki günlerde istenilen artırım oranının verilmemesi halinde, “Bize hakkımızı vermiyorlarsa, sandıkta bunun hesabını sorarız. Yoksulluk sonunun üzerinde tekrar bir maaş düzenlenmesidir talebimiz” diye konuştu.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, genel merkez binasında düzenlenen basın toplantısında 12 Ocak’ta yedi farklı konfederasyon üyeleri ile birlikte iş bırakacaklarını duyurdu.

Anadolu Konfederasyonu, Bağımsız Kamu Vazifelileri Sendikaları Konfederasyonu, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Çalışanlar Birliği Sendikalar Konfederasyonu, Yurt Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu ve Şehit Gazi-Sen Konfederasyonu iş bırakacak konfederasyonlar ortasında. 

Balık, şunları kaydetti:

“Yedi konfederasyon olarak bir ortaya geliş gayemiz ayın üçünde açıklanan memur artırımı, ayın dördünde yapılan ek artırımı ve içinde bulunduğumuz duruma karşı, yetkili konfederasyon Memur Sen ve Kamu Sen’in varlığı ve yedi konfederasyonunun aldığı ortaklaşa kararı basın yolu ile kamuoyuna paylaşmaktır.

Cumhurbaşkanı’nın evvel yüzde 25 oranında açıkladığı sonra danışıklı bir halde yandaş sendikanın talebiymiş üzere evvelce belirlenmiş maaş artırımını ulufe dağıtır üzere müjdeli artırım oranını yasa dışı olarak kaydedilmiştir.

“Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olması gerektiğini vurguluyoruz”

Kamu çalışanlarının maaş artışları 4688 sayılı kanun gereği toplu görüşme mamasında yetkili üç konfederasyonun ve masada vazifeli kamu görevlilerin huzurunda artış gerçekleştirilmesi gerekirken. Artık bizde kanun kavramının ortadan kalktığı için Memur Sen ve Cumhurbaşkanlığı tarafından her gün aşikâr bir sayı olarak açıklanabiliyor. Yani yapılan açıklama öncelikle yüzde 16,48 oranında enflasyon oranında açıklanan sayı çok düşük bir sayı. İçerisinde bulunduğumuz devirde enflasyonun en az yüzde 78 oranında gerçekleştiğini biliyoruz. Dolayısı ile altı aylık artırımın yüzde 78 oranında olmasıydı. Birinci altı aylık periyotta de 41,69’luk bir artırım yapılmıştı ve bu formda yüzde 125 oranında yıllık bir enflasyon farkı oluştuğunu göstermektedir.

TÜİK’in açıkladığı tarihin en düşük enflasyon oranını açıklaması sonucu yüzde 16,48 oranında açıklanmış oldu. Cumhurbaşkanı’nın memuru enflasyona ezdirmeme adı altında kanunu yok sayarak kendi inisiyatifi ile yüzde 25’e çıkardığını tekrar yandaş konfederasyonun hazırladığı toplantıda kamuoyuna açıklamış oldu.

Dolayısı ile Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olması gerektiğini vurguluyoruz, Memur Sen’in yüzde 25’lik oranını elleri patlarcasına alkışladığını tüm Türkiye görmüş oldu. Bir gün sonra Cumhurbaşkanı’nın kamu çalışanlarına verdiği oranı düşük buldu. 4688 sayılı kanun yok sayılarak masada olması gereken iki konfederasyon yok sayıldı.

“Yapılan bu artırım kamu çalışanlarını tatmin etmeyecektir”

Zaten bilindiği üzere Kamu Sen ve Memur Sen ne derse onu destekliyor, Kamu Sen ise tweet atarak Cumhurbaşkanı’nın ek artırımının kâfi olduğunu ileri sürmüştür. Memur Sen ile kapalı kapılar gerisinde görüşerek yüzde 30 artırımının kâfi olduğunu evvelce planlanmış bir tiyatroyla evvelden hazırlanmış sayısı açıklamışlardır.

Memur Sen ve Kamu Sen’den kamuoyunun beklentisi yüzde 45’in üzerinde bir artıştı. Ancak bu artış bununla kalmayacak ve Şubat- Mart ayı üzere yüzde 10-15 oranında zam gelecektir. Yine kanunu yok sayarak yeni artırım gündeme geldi.

Herkes tarafından bilinmektedir ki; yapılan bu artırım kamu çalışanlarını tatmin etmeyecektir. Yedi konfederasyon olarak zati biz bu durumun farkındayız. Bu durumu kabul edebilmemiz mümkün gözükmemektedir.

Bizlerin iktidar gücü yok, gerimizde siyasi partiler yok bizler bağımsız sendikacılık yapmaya çalışıyoruz. Bizler bu devletin onurlu kamu çalışanlarıyız, anayasa kurallarına nazaran devlette katkı sağlamaya çalışan memurlarız. Münasebetiyle birinci olarak kanunların tam olarak uygulanmasını istiyoruz, ikinci talebimiz ise tüm kamu çalışanlarının maaşını tekrar düzenlenmesini istiyoruz.

“Yapılan yüzde 5 ek artırım karşılığı iki kilo kıyma ederi kadardır”

Burada şunu belirtmek gerekir ki kamu çalışanları ortasında maaş uçurumu artmıştır. Öğretmenle şube müdürü, doktorla başhekim, mühendisle başmühendis ortasında kat kat maaş farkı oluşmaktadır. Bu durum yardımcı hizmet sınıfında çalışana da yüzde 30 artırım yapılırken tıpkı oranda üst kademedeki memura artırım yapılması maaş farkları ortasındaki uçurumu yükseltmiştir.

Dolayısı ile bizler bu sistemle, yüzdelik dilimlerle fiyatların arttırılmasını istemiyoruz. Yüzdelik dilimlerle fiyatların arttırılması aslında kabul edilecek bir durum değildir.

Yapılan yüzde 5 ek artırım karşılığı iki kilo kıyma ederi kadardır. Hangi markete giderseniz gidin yüzde 5 ile lakin iki kilo peynir alabilirsiniz. Dolayısı ile tüm bunları göz önünde bulundurarak bizler şu kararı aldık. Tek gücümüz çalıştığımız iş yerinde iş yavaşlatmak yahut iş bırakmak.

“İş bırakma kararımız hükümete ihtar niteliği taşımaktadır”

12 Ocak 2023 Perşembe günü tüm Türkiye’de tüm üyelerimizle çalıştığımız alanlarda iş bırakma kararı aldık. 12 Ocak’ta üretimden gelen gücümüzü kullanmayarak tüm Türkiye’de alanlarda olacağız.

İş bırakma kararımız hükümete ikaz niteliği taşımaktadır. Tekrar bu hususta seçime giderken bir çalışma yapmaz ise şubat ayında tekrar bir ortaya gelerek, tekrar kıymetlendirme ile birlikte bu sefer daha fazla gün sayısı ile ikazlarımız devam ederek farklı hareket yollarına gideceğiz.

“Vatandaşlarımız bizleri anlayacaktır”

Bizim tek gücümüz alanlara çıkıp içerisinde bulunduğumuz durumu halkımıza anlatmaktır. Elbette ziyan gören ve bize kızan vatandaşlarımız olacaktır. Lakin vatandaşlarımız bizleri anlayacaktır.

Bugün bir kamu kurumuna gittikleri vakit orada çalışan memurların durumunu aslında bileceklerdir. Şimdiden anlayış gösterecekleri için teşekkür ediyoruz. 12 Ocak’ta yedi konfederasyon ve bağlı sendikalarımızla birlikte iş bırakıyoruz ve alanlara çıkıyoruz.”

“KESK dahil olmak üzere bütün sendikalara davetimiz, gelin birlikte 12 Ocak’ta el ele kol kola birlikte olalım”

Balık başka sendika ve konfederasyonlara davette bulunarak şunları kaydetti:

“Buradan Türkiye’deki Kamu-Sen ve Memur-Sen dışında kalan tüm konfederasyonlara bağımsız sendikalara davetimizdir, ayın 12’sinde gelin alanlarda birlikte olalım. En başta üçlü masada memur temsilinde oturan KESK var, KESK dahil olmak üzere öteki konfederasyonlar ve sayıları 150’yi bulan irili ufaklı bütün sendikalara davetimiz, gelin birlikte 12 Ocak’ta el ele kol kola birlikte olalım”  

“Bize hakkımızı vermiyorlarsa, sandıkta bunun hesabını sorarız”

Balık, ayrıyeten şunları söyledi:

“Kapalı kapılar arkasında bu artırım ek artırım oranı yapılması gerekiyor lafları konuşuluyor yandaş sendikalar tarafından. Ek artırım yapılacak Cumhurbaşkanı da bunu toplantıda söyledi, ‘duruma nazaran tekrar taban fiyatla çalışanlara ve kamu çalışanlarına uygunlaştırma yapabiliriz’ dedi. Bizim istediğimiz oran muhakkak, şartara uygun artırım oranını veriyorlarsa ne hoş. Vermiyorlarsa memurun en kıymetli silahı sandıkta hesap sormak. Bize hakkımızı vermiyorlarsa, sandıkta bunun hesabını sorarız. Yoksulluk hududunun üzerinde yine bir maaş düzenlenmesidir talebimiz. Yoksulluk sonu da konfederasyonumuzun yaptığı son araştırmaya nazaran 26 bin 500 lira civarındadır. Hasebiyle yeni bir maaş düzenlemesi ile bu hakkımızı talep ediyoruz.”