Kasapoğlu’ndan ‘İstifa’ Tezahüratları Hakkında Açıklama: ‘Provokasyonlara İzin Vermeyeceğiz’
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının ‘hükümet istifa’ tezahüratları hakkında açıklamalarda bulundu. Kasapoğlu, ‘Spor alanları, siyaset alanları değildir. Sporu siyasete alet etmenin birlik ve beraberliğe ket vurmaktan öteki bir sonucu de yoktur. Provokasyonlara da hiçbir vakit müsaade vermeyeceğiz’ dedi.
Bir açıklama da Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’ndan geldi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, spor karşılaşmalarının siyaset üretme merkezleri olmadığını belirterek, provokasyonlara hiçbir vakit müsaade vermeyeceklerini söyledi.
Bakan Kasapoğlu açıklamasında şu sözlere yer verdi:
‘Ülke ve millet olarak; tarihin en büyük felâketlerinden birini yaşadığımız bu devirde, devletimiz ve milletimiz el ele vermiş, yaralarımızı sarmak konusunda sarsılmaz bir irade ortaya koymuştur. Geride bıraktığımız üç hafta göstermiştir ki; bu topraklar düzgün günlerin memnunluğunu birlikte paylaştığı üzere; berbat günlerden de birlik olarak çıkmayı başaracaktır. Bu büyük felaketin birinci anından itibaren spor dünyası da tek yürek olmuştur. Spor, bu şiddetli süreçte birleştiren bir köprü olma misyonunu en güçlü biçimde yerine getirmiştir. Spor topluluğu topyekün uygunluk yarışının içinde yer almış; renk, arma, forma fark etmeksizin gönüller birlikte hareket etmiştir. Bu örnek duruş, sporun bir tarafıyla rekabet olduğunu ancak temelinde dostluk ve kardeşlik barındırdığını tüm dünyaya göstermiştir.
Ülkemizin bu birlik ruhuna ve sporun düzgünleştirici gücüne, sarsıntının yaralarını sarmaya devam edeceğimiz süreçte çok daha fazla gereksinimi olacaktır. Lakin her sıkıntı periyotta olduğu üzere bu büyük felakette de birtakım çıkar kümelerinin yeniden boş durmadığı, spor toplulukları ve tüm kulüpler tek yürek olurken, birilerinin niyetli provokasyonlara giriştiği görülmektedir. Spor alanları siyaset alanları değildir. Spor karşılaşmaları siyaset üretme merkezleri değildir. Sporu siyasete alet etmenin birlik ve beraberliğe ket vurmaktan öbür bir sonucu de yoktur.
Bu acı felaketin yaralarını, yüzyılın dayanışmasıyla sarmaya devam edecek, kamu, özel kesim, sivil toplum ve millet olarak el ele vererek sıkıntı günleri birlikte aşacağız. Provokasyonlara da hiçbir vakit müsaade vermeyeceğiz. Esasen tüm kulüpler ve gerçek sporseverler bu misyonu layıkıyla yerine getirmekte ve 85 milyona güç veren birlikteliklere imza atmaktadır. Sporun birleştirici gücüne, özellikle bu türlü güç ve zahmetli günlerde çok daha fazla gereksinimimiz olduğunu tekrardan söz eder, aziz milletimize bir kere daha başsağlığı dilerim.’
