İmza tartışması: Tarafsızlığa engel değil

Altı yaşındaki bir çocuğun cinsel istismara uğradığına yönelik savlara ait soruyu yanıtlayan Şentop, bu cins kabahatlerin iğrenç, en ahlaksız bir kabahat olduğunu vurguladı. Çocukların ebeveyninin müdafaası haricinde, toplumun ve devletin de nezareti altında olduğunu belirten Şentop, olayı Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığının ve kendilerinin de takip edeceğini, bu hususlarda katiyetle müsamaha gösterilmemesi gerektiğini söyledi. Şentop, cürmün kişiselliği prensibine vurgu yaparak toplumun bütününü yahut bir kesitin tamamını itham eden yaklaşımları yanlış bulduğunu belirtti.

Benzer hususlarda yargının gereğince süratli ve faal harekete geçmediği istikametindeki tenkitlerin hatırlatılması üzerine Şentop, yargının yavaşlığı konusunda herkesin şikayetçi olduğunu lakin bunun keyfiyetten kaynaklanmadığını lisana getirdi. Yargının “şipşak karar veremeyeceğini” söyleyen Şentop, iş yükünün fazla olmasının yanında yargının mevzuyu akla gelebilecek her istikametiyle ele alıp kanaate varması gerektiğini ve bunun da vakit aldığını kaydetti.

Şentop, bu biçim olaylar yaşandığında kimi tarikatlar ve cemaatlerle ilgili tartışmaların da gündeme geldiği; tenkit yahut bazen bir suçlamaya karşı karşıya kaldıkları belirtilerek değerlendirmesinin sorulması üzerine, insanların toplumda yalnızca bireyler, fertler olarak yaşamadığını söyledi. Toplumun her kesitinde, yalnızca dini, manevi manada birliktelikler değil öteki manada birlikteliklerle oluşan dernek, vakıf üzere yapılar da olduğunu vurgulayan Şentop, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Burada değerli olan şudur: Bunların esasen en temelde hukuk kurallarına uygun hareket etmeleri gerekir. Yani nasıl beşerler şahsen, fert fert kabahat işleyemezlerse, cürüm sürece özgürlüğü yoksa bir ortaya geldiklerinde de bu yoktur. Şayet yapılanlar, fiiller bir hata teşkil eder, mahiyet kazandığı vakit yahut emsal kimi olaylarda olduğu üzere birtakım ahlaki genel ahlaka alışılmamış birtakım sonuçlar ortaya çıkmaya başladığı vakit burada elbet müdahale gerekir. Bunda kimsenin bir tereddüdü yok lakin toplum bölümlerini rahatsız edecek birtakım yaklaşımlar ve topyekun kolektif suçlamalar çok tehlikelidir.”

Şentop, “Bir tarikat yahut bir cemaat yapılanması kurmak yahut onunla bir aidiyet bağına girmek hukuksal bir muhafaza sağlamaz. Bir fiil, bir hata teşkil ediyorsa bunun gereği yapılır. Bunu çıkarıyorum söylediklerinizden, değil mi? ” sorusuna, “Tabii. Beşerler fert fert nasıl ceza kanunu karşısında sorumluysalar, bir ortaya gelmeleri halinde bu sorumluluktan kurtulamazlar. Nerede olursa olsun, nereye saklanırsa saklansın bu çeşit kabahatleri işleyenlerin üzerine kararlılıkla gitmek gerekir. Hiç kimseye özel bir muamele ve himaye olmaması lazım, hukukun gereği budur.” karşılığını verdi.

TBMM Genel Şurasındaki kavga

TBMM Genel Konseyinde bütçe görüşmeleri sırasında çıkan arbedede DÜZGÜN Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs’ün yaralanmasına da değinen Şentop, olay meydana geldikten sonra DÜZGÜN Parti Küme Başkanvekilini arayıp bilgi aldığını, TBMM Genel Sekreteri’nin de hastaneye giderek kendisini bilgilendirdiğini kaydetti.

Hüseyin Örs’ün, parti fark etmeksizin milletvekillerinin sevdiği, insani bağlantılarında nazik biri olduğunu vurgulayan Şentop, “Bu fiilin, yapan arkadaşımızı da üzdüğünü tabir etmek isterim. Onunla da konuştum. O da kederini, olmaması gereken bir şey olduğunu tabir etti. Ne olursa olsun bu fiil tasvip edilecek bir şey değildir. Parlamento çatısı altında olması çok daha vahimdir. Bundan büyük ıstırap duyduğumu söz etmek isterim. İnşallah bunun tekrarlanmaması için ben ve bütün milletvekili arkadaşlarımız gereken hassasiyeti gösterecektir.” tabirlerini kullandı.

Şentop, olayın öncesinde ve sonrasında yaşananlar olduğunu da lisana getirerek, “Başka kümelerin Zafer Işık’ın üzerine gitmesiyle ilgili yahut sonrasında Zafer Işık’ın darbedilmesiyle ilgili konular da var işin içinde. Öbür taraftan hakareti aşan sövmeye varan birtakım kelamlar de var. Tansiyonu yükselten konular. Bunu bir bütünlük içinde de görmek lazım. Kimsenin kimseye vurmaması, tekrar bu olaydan sonra oburlarının diğerlerine vurmaması, darbetmemesi gerekir.” dedi.

Meclis Lideri’nin tarafsızlığı

Şentop, başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifinde imzası bulunması ve bu bahiste Cumhurbaşkanı ile görüşmesi nedeniyle “tarafsız davranmadığı” tarafındaki tenkitlerle ilgili soruya da karşılık verdi.

Şentop, Meclis Lideri’nin tarafsızlığı ile ilgili Anayasa ve İçtüzük hususlarının açık olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“TBMM Lideri bir milletvekilidir ve milletvekillerinin sahip olduğu haklara, yetkilere sahiptir. Onun dışında anayasada Meclis Lideri’yle ilgili bir hudut çizilmiş. Ancak buna bu türlü tarafsızlık üzere ne olduğu yahut bunu söyleyen gazeteci arkadaşların, milletvekillerinin içini dolduracağı bir muğlak söz kullanmamış. Açık, çok somut bir hudut var. ‘Siyasi partisinin faaliyetine katılamaz ve küme toplantılarında küme faaliyetlerine katılamaz. Meclis içinde olsun, Meclis dışında olsun katılamaz’. Dediği bu. Meclis Lideri’nin neler yapıp yapamayacağını kimi arkadaşlarımızın kendi zihinlerinden, başlarından uydurmuş oldukları çerçevelerle tayin etmek mümkün değil. Bunlar saçmalıktır. Evvel bilgi sahibi olmak lazım.”

Meclis Liderinin daha faal siyaset yaptığı ülkeler de bulunduğunu lisana getiren Şentop, Meclis Lideri’nin Cumhurbaşkanı’yla her vakit görüşebileceğini söyledi.

Şentop, Meclis liderlerinin daha evvel de kanun ya da anayasa teklifleri verdiğini hatırlatarak şunları kaydetti:

“Bugün beni eleştiren arkadaşlarımızın imzalarının da bulunmuş olduğu bir kanun teklifine, 2020’de imza attım. Yassıada Mahkemelerini kaldıran bir kanun teklifi vardı. O kanun teklifine ben de imza attım ve bugün beni eleştiren küme başkanvekilleri, parti yetkilisi arkadaşlarım, farklı partilerden imzalarının bulunduğu bir metin. Münasebetiyle bir defa teorik olarak anayasaya, mevzuata baktığımızda bu türlü bir pürüz yok. Daha evvel kanun tekliflerine atmışım, bilmeleri mümkün mü? Bu kadar ayrıntısı bilmeyebilirler lakin birlikte imzaladığımız kanun metnini de bilmiyorlarsa ona ben hayret ederim. Pekala sorun ne? Şunu açık burada söyleyeceğim, kimse kusura bakmasın; başörtüsüyle ilgili olduğu için bu düzenleme, zihinlerinin altında bu eleştiren arkadaşların başörtüsüne ve dini sembollere olan düşmanlığının bir tezahürü. Liderleri imza atmış, ben imza atmışım, hiç kimse sesini çıkarmamış, başörtüsüyle ilgili olunca ses çıkarıyorsa o vakit bu açıkça başörtüsü düşmanlığı, dini semboller, pahalar düşmanlığıdır benim kanaatime nazaran. Husus çok açık. Hiç tartışılacak bir tarafı yok.”

Şentop, hususun tekrar Türkiye’nin gündemine getirildiği vakte kadar bu mesenin kapandığını düşündüğünü söyledi.

İsveç ve Finlandiya Meclis Liderleri Türkiye’ye geliyor

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri ilgili bir soruya karşılık veren Şentop, her iki ülkenin daha evvel birtakım taahhütlerde bulunduğunu, süreci takip ettiklerini belirtti. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile görüştüğünü hatırlatan Şentop, “Ben çok samimi bir yaklaşım içerisinde olduğunu gördüm.” dedi.

Şentop, hususa derinlemesine ele aldıklarını, ocak ayı içerisinde ise İsveç ve Finlandiya meclis liderlerinin Türkiye’ye geleceğini ve bunun ikili görüşmeler manasında bir birinci olacağını kaydetti. Somut birtakım adımlar beklediklerini lisana getiren Şentop, bu adımların atılmasından sonra Türkiye’nin kararını vereceğini belirtti.

F-16’ların satışının gerçekleşeceğine inanıyorum

Şentop, dünyada yılın olayının Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaş ile İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in vefatı olduğunu söyledi.

Türkiye’de yılın olayının TOGG arabasının üretilmesi olduğunu lisana getiren Şentop, dünyada yılın bireyinin ise Rusya ile Ukrayna ortasında çıkan savaşta esirlerin değişimi, tahıl koridorunun oluşturulması başta olmak üzere savaşın tahlili için kıymetli başarılara imza atan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydetti.

Şentop, Twitter’ın Elon Musk tarafından satın alınmasına ait bir soruya ise “Musk’ın Twitter’ı satın alması çok değerli sonuçlar doğuracak üzere görünüyor. Gidişatı olumlu görüyorum.” karşılığını verdi.

Şentop, kimi lobilerin engelleme faaliyetlerinin olduğunu fakat müttefikliğin gereği olarak F-16 savaş uçaklarının satışının gerçekleşeceğine inandığını söyledi.