AKP’li Kurtulmuş: Seçim tarihinin biraz öne alınması, bunun erken seçim olacağı anlamına gelmez

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, “Seçim tarihini şimdi net olarak söylemek mümkün değil lakin tahminen zorunluluklar münasebetiyle seçim bir ölçü öne alınabilir. Seçim takvimiyle ilgili bir düzenleme olacak. Biraz öne alınması bunun erken seçim olacağı manasına gelmez” dedi. 

Kurtulmuş, CNN Türk’te canlı yayınlanan Hakan Çelik’le Hafta Sonu programında gündeme ait soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu. 

“Zorunluluklar hasebiyle seçim bir ölçü öne alınabilir”

Kurtulmuş, seçim tarihine ait soruya, “Seçim tarihini şimdi net olarak söylemek mümkün değil lakin tahminen zorunluluklar hasebiyle seçim bir ölçü öne alınabilir. Seçim takvimiyle ilgili bir düzenleme olacak. Biraz öne alınması bunun erken seçim olacağı manasına gelmez” karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra yapılan birinci seçim olması bakımından 2023 seçimlerinin kıymetli olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bir öteki değerli kısmı, AK Parti’nin 20 yıllık icraatlarının halk tarafından ibra edileceği bir seçim olacak. Tahminen bunların hepsinden çok daha değerlisi, Türkiye’nin bir istikamet tayini seçimi olacak. Allah’ın müsaadesiyle 2023’te milletimiz hem 20 yılı ibra edecek hem de yine güçlü büyük Türkiye olma istikametinde Türkiye Yüzyılının kapılarını açacaktır” diye konuştu.

“HDP ile bir diyalog kanalı açılabilir mi?” sorusu üzerine Kurtulmuş, “İçselleştirilmiş bir demokratik lisanı kullanmaları ve bu manada da HDP’yi bir Türkiye partisi haline getirebilme kararlılığı içerisinde olmaları lazım. Bu bağın nasıl seyredeceği bizim tayin edeceğimiz bir şey değil, başlı başına öncelikli olarak HDP’nin tespit edeceği bir şeydir” değerlendirmesini yaptı. 

“Altı artılı masanın temel sorunu adayı tespit edememek değil”

Kurtulmuş, “Altı artılı masanın temel sorunu adayı tespit edememek değil, temel sorunu ana fikirler etrafında bütünleşememektir. Altılı masanın evvel odaklanması gereken bahis, nasıl lider seçecekler, seçtirecekler buna çalışmaları… İkincisi, önümüzdeki periyotta anayasayı değiştirebilmek için parlamentoda nasıl bir çoğunluk elde edecekler?” dedi.

Kurtulmuş, Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan’ın açıklamalarının sorulması üzerine, şunları söyledi:

“Siyasi yönelimleri çok farklı olan partilerin çok doğal olarak çıkacak adaya karşı yüzde 100 itimatla hareket etmeleri mümkün değil. Münasebetiyle herkes aşikâr rezerv içerisinde konuşuyor. ‘Seçilebilir aday, seçilemez aday’ demek aslında ‘İstediğim aday, istemediğim aday’ demektir. Bu tartışmalar ortasında en değişik olanı, altı tane eş cumhurbaşkanının olacağı bir sistemi teklif ediyor olmaktır. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bir bahis etrafında karar vereceksiniz, kurulda 6 üye var, ana mevzularda bunların imzalarını ya da mutabakatlarını arayacaksınız. Bu demokrasinin ruhuna alışılmamıştır. Yüzde 50+1 almış ve halkın oyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanına, yüzde yarımlık, yüzde 1’lik bir partinin oy oranı ne olursa olsun yüzde 50+1 almamış olan birisi diyecek ki en az senin kadar benim de görüşüm kıymetlidir. Bu demokrasi değildir. Yani maalesef bu teklif edilen konu eş cumhurbaşkanlığı sistemidir. Mantık dışıdır, uygulanması imkan ve ihtimali yoktur.”

“Hiçbir şaibe olmadan bu seçimler olacak”

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, “Bizim halktan gördüğümüz gidişat, Allah’ın izniyle 2023 seçimlerinde altı artılı masanın gösterdiği aday kazanamayacak. Türkiye’de parlamentoda AK Parti Allah’ın müsaadesiyle açık ara birinci parti olarak yine siyasetin belirleyen partisi olmaya devam edecektir” dedi.

Seçim güvenliğine yönelik soruyu Kurtulmuş, şöyle yanıtladı:

“Hiçbir şaibe olmadan bu seçimler olacak. Bu seçim iştirak bakımından da çok yüksek bir iştirakle olacaktır. Tahminen de en yüksek iştirakin olduğu seçimlerden birisi olacak. Daha çok iştirakin olmasını sağlayacak bir seçim tarihi belirlenecektir. Seçim kampanyasını güle oynaya demokratik bir şenlik içinde yapacağız. Siyasette lafı çok yüksek perdeden söyleyebilirsiniz. Burada bizim herkese tavsiyemiz herkes kelamını en üst perdeden söylesin. Karşı taraftakileri en yüksek perdeden eleştirsin fakat hakaretin, ötekileştirmenin, aşağılamanın olmadığı bir seçim kampanyasının olmasını temenni ediyorum.”

F-16 ve F-35 tartışmaları

Kurtulmuş, “ABD Kongresi ve idaresi Türkiye’ye F-16 veriliş sürecini sürüncemede götürürse ve bunu Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğini destekleme kaidesine bağlarsa Türkiye’nin tavrı ne olur?” sorusu üzerine, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin buradaki tutumu açık. Türkiye unsurlu bir dış siyaset izliyor. Bizim bu ülkelerin NATO’ya girişi konusundaki halimiz aşikardır. Biz yalnızca NATO üyeliğimizi bu türlü bir blöf kartı olarak da görmüyoruz. Diyoruz ki ‘Terör örgütleriyle ortanıza ara koyun, Türkiye’nin düşmanı terör kümelerini ülkenizde barındırmayın.’ (F-16’nın) NATO üyeliğine bağlanması asla Türkiye’nin kabul edeceği bir durum değildir. Yani İsveç’in, Finlandiya’nın NATO üyeliğine girip girmeyeceğinin şartını Türkiye kendisi açısından ilan etmiştir.

İsveç’in başşehri Stockholm’de belediye binası önünde yapılan aksiyona ait de Kurtulmuş, diye konuştu.

Kurtulmuş, “Türkiye F-35’e sahip olmadan Yunanistan F-35’i alırsa Türkiye’nin tavrı ne olur” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Amerika’nın ne formda bu ikili standartlarını devam ettirebileceğinin kararını Türkiye verecek değil lakin yalnızca bu periyotta değil her devirde Amerika, Türkiye-Yunanistan bağlantılarında ikili standartlı olmuştur. Vakit zaman çok açık bir formda Yunanlıları savunan bir tavrın içinde olmuşlardır. Yani aslında Türkiye’nin ‘Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz’ noktasına getirilmesinde uygulanan bu ikili standartların Türkiye’ye karşı dost üzere görünen lakin aslında asla dostça olmayan bu tutumların çok büyük katkısı vardır. Yani bizim Yunanistan’la baktığınız vakit -Amerika’yı, Avrupa Birliği’ni, birtakım ögeleri şöyle bir dışarı bırakın- Türkiye’nin Yunanistan’la kendi ortasındaki meseleleri çözemeyecek hiçbir sıkıntısı yoktur. Kimi problemler var halledemiyoruz lakin çözülecek problemler de çözülür.”