Babacan: Elektrik fiyatlarına yüzde 50 indirim yapın

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde cumhur ittifakının suya yüzde 50 indirim kararı almasına reaksiyon gösteren DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, iktidara, “Siz niçin boş duruyorsunuz? Siz de tüm Türkiye’de bütün elektrik fiyatlarına yüzde 50 indirim yapın. Doğalgaz fiyatlarını, elektrik fiyatlarını Sayın Erdoğan belirlemiyor mu? Niçin yalnızca Ankara?” diye sordu.

DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık kıymetlendirme toplantısında gündemi kıymetlendirdi.

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üniversitelilere yılda iki kere ulaşım takviyesi verileceğini açıklaması üzerine “Aldığı bursla, tahsil kredisiyle Avrupa’yı gezen gençler, bugün nasıl şehirlerarası otobüs bileti parasına muhtaç oldu?” diye sordu.

“ELİNİZİ GÜÇ PİYASASINDAN ÇEKİN”

Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Elinizi vicdanınıza koyup sorun: 7-8 sene önce, aldığı bursla, tahsil kredisiyle Interrail yapan, Avrupa’yı gezen gençler, nasıl oldu da bugün şehirlerarası otobüs bileti parasına muhtaç oldu? 10 sene evvel 150 dolar eden aylık KYK bursu ve kredisi, bugün 45 dolar ediyor. Gençlerin 10 sene evvel gönül rahatlığıyla kurdukları hayalleri bugün kim çaldı? Sahiden yazıklar olsun.”

Her fırsatta ‘Enerji sübvansiyonu veriyoruz’ diyorlar. Onu da yanlış yapıyorlar. Herkes tıpkı oranda sübvansiyon alıyor. Bu hakkaniyet değildir. Öncelikle düşük gelirli hanelere direkt enflasyon dayanağı sağlayın. Direkt güçle ilgili maliyetleri karşılayacak dayanağı sağlayın.”

Elinizi güç piyasasından çekin. Tekelci yapıya son verin. Kimsenin güvenmediği ihalelerle, tek şirkete verilen güç işlerine artık son verin. Gereğince rekabet olmadığı için fiyatlar artıyor. Güçte rekabeti artırın ve sonra da fiyatların nasıl düştüğünü göreceksiniz.”

“SİZ NİÇİN BOŞ DURUYORSUNUZ?”

“Hani bizim Karadeniz’deki doğalgaza ne oldu?  Hani bu alanlar tüm Türkiye’nin doğalgaz muhtaçlığını karşılayacaktı? 6 yıldır tıpkı türküyü çalıyorlar. Damat yıllar evvel araştırma gemisinde uzunluk göstermiyor muydu? Ne oldu? Karadeniz’deki yalnızca bir keşif. Keşif farklı, kanıtlanmış doğal gaz başka.

Farklı noktalardan sondaj atıp, ölçüm yapıp aşağıdaki rezervi iddia etmeniz lazım. Rezervi çıkarmak kaça mâl olacak, piyasa fiyatı ne kadar? Ona da bakmanız gerek. Kanıtlanmış doğal gaz rezervi yokken keşfi ‘Doğal gaz bulduk’ diye satıyorlar.

Sayın Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki üyeleriniz suya yüzde 50 indirim kararı almış. Siz niçin boş duruyorsunuz? Siz de tüm Türkiye’de bütün elektrik fiyatlarına yüzde 50 indirim yapın. Doğalgaz fiyatlarını, elektrik fiyatlarını Sayın Erdoğan belirlemiyor mu? Niçin yalnızca Ankara?”

“BU YIL KUR FARKINA ÖDENECEK PARA 650 MİLYAR LİRAYA ULAŞACAK”

Bu yıl faize ile kur farkına ödenecek toplam paranın 650 milyar liraya ulaşacağını söyleyen Babacan, bu parayla 1 milyon konut alınabileceğini vurguladı. Babacan şu tabirleri kullandı:

“Bu yıl, devletin bütçeden ödeyeceği yalnızca faiz tam 330 milyar. yıl sonuna kadar Kur Muhafazalı Mevduata ödenecek kur farkı 300 milyarı geçecek. 300-330 ortası bir sayı kestirim ediyoruz. 330 milyar faizin üzerine yaklaşık bir o kadar kur farkı ödeyecekler. Toplam sayı 650 milyar lira olacak.

TOKİ’nin açıkladığı konut fiyatları var. Sayı, peşin ödeyene yaklaşık 650 bin civarında. 650 bin liraya 1 konut demek, 650 milyar liraya 1 milyon konut almak demek. Bu sene ödeyecekleri faiz artı kur farkıyla 1 milyon tane konut alabiliyorsunuz. Yani tam 1 milyon konutluk parayı elinde esasen parası olan bir azınlığa veriyorsunuz. İşte bu hükûmet yoksuldan alıp zengine veren bir hükûmettir. Robin Hood’un yaptığının tam aksisini yapıyor.

Sayın Erdoğan, ‘2021 Temmuz ayında enflasyon düşecek’ demişti. Şu anda tam 5 katı. ‘2022 Mart ayında düşecek’ dediler. Düşmedi. Artık ‘Gelecek yılın şubat mart ayında enflasyon düşecek’ diyor. Tam 4 yıldır enflasyonu düşüremedin de seçime 2 ay kala mı enflasyonu düşüreceğini söylüyorsun?

 “ALEVİ SORUNUNU DE ÇÖZEN DEVA PARTİSİ OLACAK”

“Alevi problemini, onların taleplerini idrak etmeden çözemezsiniz. Sıkıntı yeni bir problem değil. Lakin Erdoğan bu sıkıntıyı büyüttü. Artık de seçime giderken, panik halinde ne yapacağını şaşırıyor. Hiç telaşınız olmasın, bu sıkıntıyı de vakti gelince çözen DEVA Partisi olacak.

Alevi vatandaşlarımız kendilerini nasıl tanımlıyorsa, devlet de onları öylece tanımak zorundadır. İbadethanelerini nasıl tanımlıyorlarsa, devlet de o denli kabul etmek zorundadır. İnançlarını nasıl tanımlıyorlarsa, devlet de olduğu üzere tanımak zorundadır. Evirip çevirip işi dolandırıp Kültür ve Turizm Bakanlığına havale etmek tahlil değildir. Burada sıkıntı eski eser, tarihi eser problemi değil ki Kültür ve Turizm Bakanlığı ilgilensin.

Alevi vatandaşlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza ayrımcılık hissettiren uygulamaların hepsine son vereceğiz. Hiçbir vatandaşımızın, devlette işe girerken, terfi alırken, üst seviye yönetici olurken ayrımcılığa uğramasına müsaade vermeyeceğiz. Tek ölçütümüz ehliyet ve liyakat olacak.

“BİR BİREYE DEĞİL ÜLKEMİZE HİZMET EDİN”

Sansür yasasının TBMM’den geçmek üzere olduğunu söyleyen Babacan milletvekillerine seslendi:

“Bir bireye değil ülkemize ve milletimize hizmet edin. Koltuklar gelip süreksiz. Sansür yasasının altına evet derseniz, bir utancın altına imza atmış olursunuz. Ülkemizi 30-40 yıl geriye götürecek, dünyadan koparacak işlere imza atmayın.”

“ULUSAL SÜT KONSEYİ’Nİ DİNLEYEN YOK”

Babacan ayrıyeten Ulusal Süt Kurulu’nun çiğ sütün litre fiyatını 8 buçuk liraya çıkarmasını kıymetlendirdi. Fiyatın 9 lira olması ve yem maliyetinin yarısını da devletin karşılaması için davet yaptıklarını hatırlatan Babacan şöyle devam etti:

“Bizi dinlemediler de ne oldu? İşte artık Ulusal Süt Kurulu’nu de dinleyen yok. Süt fiyatı şu anda denetimsiz bir formda, açık artırmayla piyasada 9 lira 30 kuruş üzere oluşmuş durumda. Zira bir eser azaldıkça dışarıda onun farklı fiyatı oluşur. İnekler kesildikçe, sütün veren hayvanların sayısı azaldıkça, süt kıtlaştıkça artık bunun fiyatı artmaya mahkûm.

Beştepe’ye sesleniyorum: Üretimi teşvik etmediğiniz, maliyetleri patlattığınız için çocuklarımız artık önümüzdeki aylarda süt içemeyecek. Saçma sapan tezleriniz yüzünden hayvanlar kısma gönderildiği için beşerler yoğurt, peynir yiyemeyecek. Maliyetlerdeki artıştan da fiyatların artışından da sorumlusunuz.”