Beşiktaş’ta büyük tepki! ‘Ayıptır, günahtır! İçiniz hiç mi sızlamadı’
Süper Lig’de 6. haftayı 13 puanla 3. sırada kapatan Beşiktaş’ta son olarak alınan Başakşehir mağlubiyeti moralleri bozdu.
Başakşehir maçında Beşiktaş’ın yediği golde yaptığı kusurla reaksiyon toplayan Necip Uysal, taraftar tarafından ıslıklanmıştı. Deneyimli futbolcuyla ilgili tartışmalar devam ederken usta isimden de hususla alakalı bir yorum geldi.
Milliyet Gazetesi’nin usta muharriri Bilal Meşe, bugün kaleme aldığı ‘Hata yapanı çıkar, ne hoş dünya!’ başlıklı yazısında Necip Uysal reaksiyonlarını kıymetlendirdi. İşte Meşe’nin gündem yaratacak o yazısı;
‘Futbolun kusurlar oyunu olduğunu bir sefer daha anımsatalım, tahminen birtakım taraftarlar unutmuşlardır! Niçin mi? Kaptan Necip Uysal… Tam 14 yıldır Kartal’ın kanatları altında… İtfaiye eri üzere, nerede yangın varsa, oraya koşuyor. Tekniktir, değildir, detaya girmenin alemi yok… Ben sayılara bakarım, adalet kantarımda tartarım. Neredeyse 400 maça çıkmış kaptan, Kartal’da 4 Muhteşem Lig, 2 Türkiye Kupası ve 1 Türkiye Harika Kupası kucaklamış…
Her gelen teknik adam ondan bir türlü vazgeçmemiş. Bu soruyu kendinize hiç sordunuz mu, onu protesto edenler! İçiniz hiç mi sızlamadı? Kale hariç her yerde oynayan bir fotoğraftan kelam ediyoruz… Nerede kaldı sizin vefa hissiniz, daha düne kadar alkışladığınız Necip’i kusur yaptığı için protesto ediyorsunuz, ayıptır, günahtır! O pası arkadaşına vermek istedi, kısa düştü, tamam, pekala arkadaşı biraz atak yapsa o topu alamaz mıydı, bal üzere alırdı. Dedik ya kusurlar oyunudur bu…
Peki Ismael’e ne diyeceğiz, her kusur yapanı oyundan alırsanız, alanda hem adam bulamazsınız, hem de o oyuncuları bir bir kaybedersiniz! Kaldı ki sen de kusur yapmıyor musun, ki yapıyorsun, bilhassa oyuncu atılımlarında seni de mi yedeğe çekelim, tribüne mi çıkaralım! Net konumları gole çeviremeyenlere ne diyeceğiz? Olur, gol de atarsınız, gol de kaçırırsınız, bu oyunun genlerinde var, yanılgılar da futbolun tuzu – biberidir!
Kartal yenilmezlik unvanını alanda bırakmasına rağmen maç bitiminde taraftarların futbolcuları soyunma odasından çağırmaları bence alkışlanacak bir davranış biçimidir. Kaldı ki, daha birinci haftalardayız, bir mağlubiyetle tepe hesabınız şaşmaz, daha bu köprünün altından çok sular akacak, unutmayalım! Son şampiyon Trabzonspor’un iki yenilgisi var, artı Devler Ligi’nde hayal kırıklığı yaşadı, ligde yara aldı, fakat bu tabloya bakarak, tepe yarışında yok mu sayacağız?
Önce uçaklar iniyor sonra paralar uçuyor!
Takım ismi değerli değil, kulüplerimizin transfer siyasetlerini anlamakta zorluk çekiyorum. Bir uçak iniyor, bir uçak kalkıyor! Sonra bir bakmışsınız ki, yabancı mezarlığa dönüşmüş ortalık. Yeni bir teknik adam geliyor, başındaki şablonu uygulamak için takıma bakıyor, uymayanları ‘gönderin’ diyor! Adamın umurunda mı, işine odaklanmış, haklı…
Yönetim getirmiş, kapı üzere kontratlar yapmış, tribünde otursalar bile tıkır tıkır paralarını alıyorlar! Sonra da göndermek için adeta göbekleri çatlıyor, çalmadık kapı bırakmıyorlar. Yetmezmiş üzere çıkıp, iktisada düzlüğe çıkarmaktan dem vuruyorlar! Bu başla bırakın ekonomiyi düzlüğe çıkarmayı, bir bakmışınız ki transfer tahtanız kapanmış, UEFA’nın kılıcı tepenizde dolaşıyor! Bu fikrim tüm kulüplerimiz için geçerlidir, bu manada çok örnekler var, haydi birisini yazalım, mevzuyu kapatalım.
Fenerbahçe, dünyaca ünlü Jorge Jesus’u getirmiş, mesleği de başarılarla dolu. Adamın bir oyun anlayışı var, bunu yaşama geçirmenin yolu da sistemine uyan kramponlardan geçiyor. Fenerbahçe’de 14 yabancı kuralı sebebiyle Bruma, Novak ve Lemos takıma yazılamadı. Bilhassa Bruma dönem başında gelmesine karşın problem yaşadı. Bruma’nın 1 ay sürecek sakatlığı bu kararda tesirli oldu. Satın alma opsiyonuyla kiralanan oyuncu için dönem sonunda PSV’ye 4 milyon euro ödenecek!
Lemos ve Novak da şimdi kendine kulüp bulamadı. Diyelim ki ekipte kaldılar bu üç oyuncu dönem boyunca takıma hiç giremezlerse oturdukları yerden toplam 3.5 milyon euro maaş alacaklar! Çakıl taşı değil ki, dağıtasınız!
FIFA kokartı mı, daha çok bekler!
Erman Toroğlu: Gol.
Deniz Çoban: Gol.
Lale Orta: Gol.
Bülent Yıldırım: Gol…
Belhanda’nın sayılmayan golüyle ilgili yorumlar bu türlü. Haydi buyurun buradan yakın! Hakem Attila Karaoğlan, FIFA kokartına adaymış, daha çok beklersin hocam! Buz üzere golün iptal edilmesi skandal ötesidir! Bence Karaoğlan’ı evvel 90+3’te Adana Demirspor ismine galibiyet golünü atan Samet kurtardı! Olağan ki şimdilik! Bakalım Karaoğlan MHK’nın radarına takılacak mı, takılmayacak mı?
Güzel Sözler
“Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür lakin kimse evvel kendisini değiştirmeyi düşünmez…” VICTOR HUGO
