Bilimden Gidilmeyen Yolun Sonu Karanlıktır: Ali Şahin Yazdığı Makalede Hatay Yıkımı İçin Uyarıda Bulunmuş!
6 Şubat tarihinde yaşanan zelzeleden en çok etkilenen kentlerden bir tanesi de Hatay oldu. Uzmanlar Hatay da dahil olmak üzere birçok vilayet için ikazlarda bulunduğunu fakat kimsenin bu ihtarları dikkate almadığını açıkladı. Bu ikazlardan bir tanesi de Hatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Şahin’den Hatay için gelmişti. Şahin, mümkün bir Hatay sarsıntısında ziyan görecek yerleri sayısal bilgiler ile açıkladı!
Merkezi Kahramanmaraş olan 7,7 şiddetindeki zelzele 10 ili daha etkileyerek büyük bir yıkıma neden olmuştu. Sarsıntıdan etkilenen bu vilayetlerden bir tanesi de Hatay oldu ve Hatay’ın birçok ilçesi bu zelzele nedeni ile büyük hasar aldı.
Hatay başta olmak üzere birçok vilayette arama kurtarma çalışmaları devam ederken artçı sarsıntılar da kaydedilmeye devam ediyor.
Gerçekleşen bu afetin büyüklüğüne şiddetine her ne kadar hazır olunmasa da uzmanlar bu bölgeler için yıllardır ihtarlar yapıyor ve binaların zelzeleye uygun halde inşa edilmesi hakkında açıklamalarda bulunuyordu.
Hatta afet gerçekleştikten sonra yer bilimci Naci Görür ben yıllardır söylüyorum ancak kimse beni dinlemedi diyerek serzenişte bulunmuş ve zelzelesi durduramayacağımıza nazaran kentlerimizi dirençli hale getirmeliyiz diye de eklemişti.
Birçok uzmanın yanı sıra Hatay için ikazda bulunan bir öbür kişi ise Hatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Utku Şahin’di.
Ali Utku Şahin, 2020 yılında Afet İdaresi ve Planlaması Perspektifinden Türkiye Afet Müdahale Planının Kıymetlendirilmesi isimli bir makale yayınlamış ve bu makalede Hatay’da gerçekleşecek 7,5 şiddetinde bir sarsıntının ne kadar hasara neden olacağını sayısal bilgiler ile açıklamıştı.
İşte o rapordan bir kesit ?
Rapora nazaran 7,5 büyüklüğünde sarsıntıda Antakya’da 57.891 binanın, 57.475’inin hasar göreceği, 52.133’ününse yıkılacağı birebir vakitte 30.000 kişinin de yaşanan zelzelede hayatını kaybedeceği açıklanan datalar ortasında yer alıyor.
Makaledeki bulgular incelendiğinde ise “Türkiye’nin afet idaresine ait uzun devirli bir ulusal stratejiye ve bu stratejiyi destekleyecek yeni ve tek bir yasal altyapıya olan muhtaçlığını ortaya çıkarmaktadır” sözlerine rastlanıyor.
Makalede yer alan bulguların doğruluğunu ve kıymetini ne yazık ki bir hafta evvel yaşadığımız sarsıntı ile acı bir biçimde öğrenmiş olduk. Umuyoruz ki bundan sonrası için uzmanların ve akademisyenlerin ihtarları daha dikkate alınır.
