HDP’li Beştaş: AKP her fırsatta terörist ilan ettiği cemaatin, Fethullahçılarn izinden gidiyor

HDP Küme Başkanvekili Meral Danış Beştaş, son dönende, partisine, muhalif bölümlere, belediye liderlerine yönelik kumpas operasyonlarının yapıldığını belirterek “Hepimize çok kıymetli bir şey hatırlatmalı. Cemaatin geçmişte yaptığı kumpasları, yargı kumpaslarını hatırlatmalı. Çok âlâ biliyor, çok uygun tanıyoruz. KCK operasyonlarından, öbür operasyonlardan biliyoruz. İşte AKP her fırsatta terörist ilan ettiği cemaatin, Fethullahçıların müsaadeden gidiyor. Bir kopuş yok” açıklamasını yaptı. Beştaş Kobani davasına ait de “’Seçimden evvel karar verin’ demişler,  yargıyı Saray’ın sipariş servisine çevirmişler” dedi. 

“Vergilere yüzde 122 artırım yapan iktidar, memura ve emekliye yüzde 30 artırım yapıyor”

Beştaş, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Beştaş, memur ve emekliye yapılan yüzde 30 artırıma ait “Bu açıklanan sayı eridi bitti esasen, bunun tesiri en fazla 25 gün olur. Biraz evvel yüzde 30’a çıkardı, haydi tesirini 30 güne çıkaralım. Ancak öbür taraftan bu türlü bir realite var. Vergilere yüzde 122 artırım yapan iktidar, memura ve emekliye yüzde 30 artırım yapıyor. Bunu büyük bir lütuf olarak sunuyor. Bu kadar akıldan ve izandan kopmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. TÜİK data hırsızlığı ile emekli ve memurun cebinden alıyor, alenen hırsızlık yapıyor. Erdoğan ise bu hırsızlığı kendisine fırsat kolluyor ve müjde kürsüsü kuruyor. Bugün küme toplantısında müjde üzerine müjde verdi. 2022’nin değerlendirmesini yaparken, aslında aynı sözleri nakarat halinde tekrarlamaktan geri durmadı. Bu problemde aslında ne anlatırsak anlatalım, halkın yaşadıklarını tam olarak söz edemeyebiliriz. Hepimiz ne yaşadığımızı biliyoruz. Milyonların gözünün içine baka baka gerçek dışı telaffuzlarla siyasi bir rant gösterisi yapıyorlar. Bugün yapılan küme toplantısında da sözün tam manasıyla bunu yaptılar” halinde konuştu.

İktidarın ihracat sayılarını açıklayıp ithalat sayılarını açıklamadığını söz eden Beştaş, şöyle konuştu:

“Hele bir Hazine ve Maliye Bakanı var. Büyümeden sürekli bahsediyor lakin kimlerin büyüdüğünden, hangi odakların büyüdüğünden kelam etme gereği duymuyor. Mademki büyüyoruz, Türkiye’deki 16 milyonu aşkın memur ve emekliye yüzde 25, bugün de taksitle yüzde 30 artırımı neden reva görüyorsunuz? Fakat bankalar yüzde 500 kar açıklıyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? Evvel bunun karşılığını verin, siyasi şovunuzdan vakit kalırsa natürel. Yandaş sermaye kar üzerine kar ediyor. Doğrudur milyonlar sayısı daima artıyor lakin artan açlık ve yoksulluk sebebiyle yoksulluk hududu altında kalan milyonlardır. O 50 milyondan kelam etmiyorlar. Tek boyutlu Türkiye çizimi aslında gerçeklerden de kopuştur. Bunu herkes biliyor.”

“İmamoğlu, Fincancı, Seyahat ve Kobani davalarında siyasi siparişlere nazaran kararlar alınıyor”

Beştaş konuşmasına şöyle devam etti: “Algı tutmayınca yargı darbesi yapıyorlar. Siyasi rakiplerini devre dışı bırakmak için tam sürat yargı darbesini devam ettiriyorlar. Siyasetleri kalmadı. Şebnem Korur Fincancı, Seyahat, Kobanî ve İmamoğlu davalarında olduğu üzere siyasi siparişlerle kararlar alınıyor. Evet, siyasetten sipariş veriyorlar. ‘Ekrem İmamoğlu’na ceza verin’ diyorlar. Neymiş ceza sebebi, ahmak demiş. Dünya ve Türkiye tarihinde bir siyasetçinin “ahmak” demesi en fazla bir tenkittir. Şok edici mi emin değilim. Buna nasıl ceza veriyorsunuz? AİHM, Yargıtay içtihatları ortada. Ancak işte siyasi talimat geldi. Şebnem Korur Fincancı, kimyasal silahlarla ilgili, kendi isimli tıp uzmanlığıyla ilgili bir kıymetlendirme yaptı. Üçüncü duruşmadır hala özgür bırakılmadı. Zira linç kampanyası yapıldı ve Şebnem Korur Fincancı’yı cezalandırmak konusunda yargı bir talimat aldı. Yeniden Seyahat Davasında olanları biliyorsunuz. İstinaf, ivedilikle onayladı. Zira bütün topluma gözdağı vermek istiyorlar.

“Kendi emirlerindeki yargıçları alana sürüyorlar ve ‘istediğimiz cezayı verin’ diyorlar”

Şimdi gelelim Kobanî Kumpas davasına. Milletin hakemliğinden korkan bir iktidar var. Niçin korkuyorlar, milletin artık kendilerine güvenmediğini biliyorlar. Kendileri de millete güvenmiyor. Bu itirazın farkındalar, bu nedenle ne yapıyorlar? Kendi emirlerindeki yargıçları alana sürüyorlar ve “istediğimiz cezayı verin” diyorlar. Natürel ki yargı da kaybedecek. Yalnızca iktidarın kaybı olmayacak. Yargı ileride verdiği bu kararların hepsinin değişeceğini ve kendilerinin de o misyonda kalamayacağını çok güzel biliyor. Bunu söylerken, sahiden adaletin, hukukun üstünlüğüne inanan yargıç ve savcıları başka tuttuğumu da söylemek istiyorum. Hedefimdeki yargı mensupları, iktidarın siyasi talimatlarını buyruk olarak telakki edip hukuktan büsbütün bağımsız karar verenlerdir.

“Kobani Kumpas davasında tabirleri almadan mütalaa istediler”

Kobani davası, demin saydığım davalar üzere eşi gibisi yok. İkinci kez tıpkı tezden yargılama başlatılmış. Her bir arkadaşımız bir ilin cezaevinde, SEGBİS’le zar güç bağlanıyorlar. 15 gün aralıksız duruşma yapılıyor. Daha sorgular bitmemiş, Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel, Zeynep Karaman, Figen Yüksekdağ’ın daha sorguları yapılmamış, geçen hafta sabah 05.00’te bir orta karar açıklandı. Neymiş efendim, sorgu yapmaya gerek yokmuş. Yargılamaya da gerek yok onlara nazaran. Savcıya temel hakkındaki mütalaa için müddet verdiler. Mütalaasını verecekmiş savcı. Artık mahkeme yargılama yapıyormuş üzere de yapmıyor. CMK’nin minimum unsurlarını bile dinlemiyor, uymuyor. Bu türlü ucube bir karar veriyor.

“Yargıyı Saray’ın sipariş servisine çevirmişler”

Tıpkı İmamoğlu’nda ve Seyahat Davasında olduğu üzere, Kobani Kumpas davasında da mahkeme verilen siyasi siparişi yetiştirme kaygısında. Seçimden evvel karar verin demişler. Yargıyı Saray’ın sipariş servisine çevirmişler. Bu türlü bir vahamet olabilir mi? Bunu söylerken, emin olun çok üzüldüğümü söz etmek istiyorum. Yargı bunlara alet olacak durumda olmamalı. Hukuk devletinin h’sinin olduğu bir devlette, bu türlü bir tartışmayı yapmak zuldür.

 “AKP cemaatin müsaadeden gidiyor”

HDP’ye, demokrasi güçlerine, muhalif kesitlere, belediye liderlerine yönelik bu kumpas operasyonları hepimize çok kıymetli bir şey hatırlatmalı. Cemaatin geçmişte yaptığı kumpasları, yargı kumpaslarını hatırlatmalı. Çok güzel biliyor, çok yeterli tanıyoruz. KCK operasyonlarından, öteki operasyonlardan biliyoruz. İşte AKP her fırsatta terörist ilan ettiği Cemaatin, Fetullahçıların müsaadeden gidiyor. Bir kopuş yok. Şu anda onların FETÖ dediği, bizim Cemaat demeyi tercih ettiğimiz kesitin fikri, AKP-MHP şahsında iktidardadır. Bu yargı kumpaslarıyla ve birçok hile hurdayla iktidardadır. Bu kumpaslarla devam etmeye çalışıyorlar.

“Bu siyasi sipariş davalarla, cezalarla seçimi alamazsanız”

Son kelamım şu; bu siyasi sipariş davalarla, cezalarla seçimi alamazsanız. Bu seçimi çoktan kaybettiniz. Ve bu kaybedişiniz o kadar süratli ki artık çok kusur yapıyorsunuz. İtiraflara başladınız, gittikçe büyüyecek bu itiraflar biliyoruz. Bizim söylememize gerek bile kalmayacak.