İsrailli askerlerden kan donduran itiraf. Kalbi olan bu haberi okumasın

İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyi ile güneyi ortasındaki ilişkiyi koparan, İsrail sonundan Akdeniz kıyısına kadar uyanan 7 kilometre genişliğindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yaşayan Filistinlileri yerinden etti. İsrail, 7 Ekim 2023 akabinde oluşturulan koridorda, askeri yollar ve mevziler inşa etmek için bölgedeki Filistinlilerin konutlarını yıktı.

İsrail ordusunun komuta kademesi, Haaretz gazetesine nazaran, Netzarim Koridoru‘nda oluşturulan “ölüm bölgesinin” varlığını inkar etse de İsrailli askerlerin anlattıkları, bölgeye yaklaşan her Filistinlinin “terörist sayılarak” öldürüldüğünü ortaya koydu.

“SİVİLLERİ ÖLDÜRÜYORUZ TERÖRİST SAYILIYOR”

Haaretz’e konuşan İsrail ordusunun 252. Tümeni’nde misyonlu bir kumandan, “Sahadaki kuvvetler buraya ‘ceset hattı’ diyor.” sözlerini kullanarak kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Çatışmalardan sonra cesetler toplanmıyor, bu da onları yemeye gelen köpek sürülerini cezbediyor. Gazze’de beşerler, bu köpekleri gördüğünüz yerlere yaklaşmamanız gerektiğini bilir.”

“BURAYA CESET SINIRI DENİYOR”

Tümende misyon yapan bir öbür subay ise, bölgede misyon yapan askerlerin orayı ceset çizgisi olarak tanımladıklarını vurgulayarak itiraf niteliğinde bir açıklama yaptı;

“Orada sivilleri öldürüyoruz ve onlar da terörist olarak sayılıyor.” sözünü kullanan İsrailli subay, “İsrail ordu sözcüsünün kayıp sayılarıyla ilgili açıklamaları, bunu üniteler ortasında bir rekabete dönüştürdü. Şayet 99. Tümen 150 (kişiyi) öldürürse, bir sonraki ünite 200’ü hedefliyor.” dedi.

Kısa bir müddet evvel Netzarim Koridoru’ndan dönen bir kıdemli yedek kumandan, İsrail ordusunu, “dünyanın en ahlaklı ordusu” olarak isimlendirmenin, Gazze’de “ne yaptığını çok uygun bilen” İsrail askerlerini paka çıkartmaktan öteki bir şey olmadığını kaydetti.

“EMİR: KORİDORA GİREN HERKESİ ÖLDÜRÜN”

252. Tümen’de vazife alan bir asker, “Emir açıktı. Köprüyü geçip (Netzarim) koridora giren herkesin başına bir kurşun sıkılıyor.” sözlerini kullandı.

Askerlerin güneyden yaklaşan bir kişiyi fark etmeleri üzerine büyük bir atakmış üzere ağır ateş açtıklarını aktaran asker, “Yaklaşık bir yahut iki dakika boyunca cesede ateş etmeye devam ettik. Etrafımdaki beşerler ateş ediyor ve gülüyorlardı.” dedi.

Öldürdükleri kişinin 16 yaşlarında bir çocuk olduğunu söyleyen asker, sonrasında ise bu kişinin Hamas üyesi değil, yalnızca bir sivil olduğunun öğrenildiğini lisana getirdi.

İsrail askeri, birebir akşam tabur kumandanlarının “bir teröristi öldürdükleri” argümanıyla kendilerini tebrik ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Komutan, ‘Hattı geçen herkes teröristtir, istisna yok, sivil yok. Herkes teröristtir.’ dedi. Bu beni derinden rahatsız etti. Bunun için mi evimden çıkıp fare dolu bir binada uyumaya gittim? Silahsız insanları vurmak için mi?”

“KORİDORDA ÖLDÜRÜLEN 200 KİŞİNİN SIRF 10’U HAMAS ÜYESİYDİ”

252. Tümen’deki bir subay da İsrail ordusunun “200’den fazla Hamas üyesinin öldürüldüğünü duyurduğunu lakin yalnızca 10 adedinin Hamas üyesi olduğunun doğrulandığını” söyledi.

Başka bir asker ise dört silahsız kişinin olağan formda yürüdüğünü, insansız hava aracı tarafından fark edilmelerinin akabinde bir tankın makineli tüfeğiyle ateş açması sonucu üçünün hayatını kaybettiğini kaydetti.

Dördüncü kişinin ise giysilerinin çıkartılıp bir kafese konduğunu ve oradan geçen askerlerin ise bu bireye tükürdüğünü anlatan asker, “Bu iğrençti. Sonunda bir asker gelip başına silah dayayarak onu sorguladı ve özgür bıraktı. Bu kişi yalnızca Gazze’nin kuzeyindeki amcalarına ulaşmaya çalışıyordu.” diye konuştu.

99. Tümen’de misyonlu bir asker de iki çocuklu bir yetişkinin “yasak hattı” geçtikleri argümanıyla silahsız olmalarına karşın bir savaş helikopterinin onlara füzeyle saldırdığını anlattı. Asker, “Çocuklara füze atmanın yasal olduğunu kim düşünüyor? Ve bir helikopterle? Bu tam bir kötülük.” sözlerini kullandı.

“KOMUTANLARA GİBİSİ GÖRÜLMEMİŞ YETKİLER VERİLDİ”

Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail askerlerinin tanıklıklarının, ordu kumandanlarına “benzeri görülmemiş yetkiler” verildiğini gözler önüne serdiği vurgulanırken, ordunun çok sayıda yerde taarruzları gerçekleştirmesinin, tümen kumandanlarının yetkilerinin önemli manada genişletilmesine sebep olduğu öne sürüldü.

Haberde, kimi kaynakların, İsrail ordusundaki ünitelerin “standart askeri protokollerle sonlandırılmamış bağımsız milisler” üzere hareket ettiğini belirttiği kaydedildi.

Haaretz’e konuşan 252. Tümen’den kıdemli bir subay ise “Tümen kumandanları, artık çatışma bölgelerinde neredeyse sınırsız ateş gücü yetkisine sahip.” diyerek, “Bir tabur kumandanı insansız hava araçlarıyla atak buyruğu verebilir ve bir tümen kumandanı (saldırı) başlatabilir.” sözlerini kullandı.