Yeni Akit yazarı Selma Savcı 5 diziyi hedef aldı: ‘İzlenemeyecek dizi formatı bir an önce boy göstersin’
Yeni Akit müellifi 5 diziyi gaye aldı: “Gayri ahlaki diziler” için izlenemeyecek dizi” formatının bir an evvel kanallarımızda uzunluk göstermesini bekliyorum
Savcı, “Son günlerde hem toplumsal medyada, hem de RTÜK tarafından verilen cezalarıyla gündemde olan; Yalı Çapkını, Aile, Kızılcık Şerbeti, Yasak Elma, Tuzak vb. üzere diziler üzerinden gençliğimizi daha da faal bir biçimde terbiye etmemiz birinci koşulumuz olmalıdır” görüşünü savundu.
Savcı, RTÜK’e de “Akıllı işaretler olarak işaretlenen bu gayri ahlaki diziler için bir akıllı işaret daha icad edilip, ‘İzlenemeyecek dizi’ formatının bir an evvel kanallarımızda uzunluk göstermesini bekliyorum” davetini yaptı.
Savcı yazısında, “Bu evrede dizileri denetleyen RTÜK’ün yapısını da hatırlatmakta fayda var… Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, (RTÜK) radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekle misyonlu, Anayasanın 133. hususu kapsamında üyeleri TBMM Genel Kurulunca seçilen, özerk ve tarafsız bir kamu hükmî kişiliğidir. Üst Heyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce seçilen dokuz üyeden oluşur. Bir kamu kurumu olan RTÜK’ün üyeleriyle birlikte daha etkin bir biçimde olaylara daha düzgün kanalize olarak, sebep değil sonuçlarıyla birlikte olayları analiz etmesi ise benim için en büyük beklenti olacaktır. Her olumsuz sahne içeren dizi sonrasında RTÜK’ten beklentimizin olmasından fazla, o sahnelerin hiç ekrana gelmemesi için RTÜK ve kanal imalcileri ortasında daha sağlıklı münasebetler kurularak bu ekrana gelen ve daha sonra 7/24 toplumsal medyada dönen ahlaksız sahnelerin önüne geçilmesi elzemdir.” sözlerini kullandı.
Savcı, yazısında şunları kaydetti:
“Ülkemizde şu anda paralarına para katarak ilerleyen dijital platformlar ismi altında her türlü iğrençliğin sahnelendiği kanallar olan; Netflix, Disney+, BluTV, TOD, Mubi, Prime Görüntü, Exxen’lerin olduğu bir mayın tarlasında yaşarken ve bir de bunlara uydu kanallarımızın eşlik etmesi kabul edilebilir bir durum olmasa gerek…”
