‘Kuma getirme’ cinayetinin sanığı iş insanı, hakim karşısında
Olay, 8 Şubat günü akşam saatlerinde, Pınarbaşı ilçesi Gümüşgün Mahallesi Hapishane Caddesi’nde meydana geldi. Bir hastanede paklık vazifelisi olan Muhammed Ufuk Aktaş, halasının kızıyla evli olan ve İngiltere’de yaşan Musa Aktaş’ın Pınarbaşı ilçesine geldiğini öğrendi.
Aktaş’ın İngiltere’de ikinci evliliğini yaptığı argümanıyla Muhammed Ufuk Aktaş, arkadaşı Ahmet Özkan ile Musa Aktaş’ın konutuna gitti. Aktaş ve Özkan, iş insanı Aktaş’ı cop ve muşta ile darbetti. Musa Aktaş, yatak odasına giderek silahını alıp, Ahmet Özkan’a ateş etti. Özkan, olay yerinde hayatını kaybederken, Muhammed Ufuk Aktaş ise kaçtı. Aktaş’ın gerisinden da ateş ettiği argüman edilen iş insanı Musa Aktaş, hastanedeki tedavisinin akabinde tutuklanarak cezaevine konuldu. Arabasıyla kaçan Muhammed Ufuk Aktaş ise Kayseri girişindeki uygulama noktasında polis tarafından yakalanıp tutuklandı.
KENDİSİNİ DÖVEN AKRABASI İÇİN DE MÜEBBET İSTENDİ
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili yürüttüğü soruşturma tamamlanarak iddianame düzenlendi. İddianamede, kuşkulu şikayetçi sanık Musa Aktaş hakkında ‘kasten adam öldürme’ ve ‘adam öldürmeye teşebbüs etme’ hatalarından müebbet mahpus cezası istendi. Sanık Musa Aktaş’ı darbeden akrabası Muhammed Ufuk Aktaş hakkında da ‘adam öldürmeye teşebbüs etme’ suçlamasıyla müebbet mahpus cezası talep edildi.
Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün birinci defa hakim karşısına çıkan müşteki sanıklar duruşmada hazır bulundu. Musa Aktaş’ın eşinin akrabası olduğunu belirten Muhammed Ufuk Aktaş, “Ablama yaptığı tehditlerden ötürü dövüp bırakmak emeliyle gitmiştim. Diğer bir gayem yoktu” dedi.
‘MUŞTA VE COP İLE DÖVDÜLER’
Evine maskeli bireylerin geldiğini ve yüzlerinde maske olduğu için kendilerini tanımadığını öne süren iş insanı müşteki sanık Musa Aktaş ise, “Evde oturduğum sırada kapı sesi duydum. Dışarıya çıktığımda kimse yoktu. Sağı solu denetim etmek isterken saklanmış 2 kişi birden başıma copla vurmaya başladı. Yüzlerinde kar maskesi, ellerinde eldiven vardı. O yüzden kim olduklarını bilmiyorum. Holde beni dövmeye başladılar. Bir orta istikrarımı kaybedip, yere düştüm. Yerdeyken, copla vurmaya devam ettiler. İçlerinden biri eline muşta takmaya başlayınca beni öldüreceklerini anladım. Oburu de odaları arıyordu. Muştayı sallayınca kendimi korumak hedefiyle kolumu kaldırdım ve sol koluma muşta denk geldi. O sırada kaçmam için fırsat oluştu. Süratlice yatak odasına gittim” tabirlerini kullandı.
‘OLAYIN ŞOKU İLE NE YAPTIĞIMI HATIRLAMIYORUM’
Yatak odasına hakikat kaçarken de kendisine vurulmaya devam edildiğini söyleyen Aktaş, “Arkamdan cop ve muşta ile vurmaya devam ediyordu. Can havli ile yatak odasına gidip, yastığın altından silahımı alıp gerimi dönüp ateş ettim. Beni döverken hiç konuşmadılar. Yalnızca silahla vurduğum kişi, ‘hasta bayana bu yapılır mı?’ dedi. Öbür şahsa karşı hiçbir hareketim olmadı. Silah sesini duyunca kaçmış. Öbür kişinin konutta olmadığını anlayınca dışarıya yanlışsız korkutmak emeliyle 2 el ateş ettim. Olayın şoku ile ne yaptığımı hatırlamıyorum. Yaşananlar nedeniyle çok üzgünüm ve mağdurum” diye konuştu.
Mahkeme heyeti verdiği orta karar ile sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi ve duruşmayı erteledi.
