Turhan Çömez ve Mustafa Yeneroğlu arasında ‘Balyoz-Ergenekon’ polemiği

İYİ Parti Genel Lider Başdanışmanı Turhan Çömez, DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nun darbeyle suçlanan sanıklarının beraat ettiği Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili kelamlarına reaksiyon gösterdi. Yeneroğlu, davaları kastetmediğini kelamlarından bir kısmın alınarak çarpıtıldığını söyledi.

Gazeteci Nevşin Mengü’nün 19 Nisan’daki yayınına katılan Mustafa Yeneroğlu, “Ergenekon ve Balyoz’un bir bütün olarak içi boş, alakasız, darbe teşebbüsü olmadığı, büsbütün iktidarın organize ettiği bir yaklaşım biçimi olduğunu benim kabul etmem mümkün değil. O periyotlarda devamlı siyasete müdahale eden generalleri unuttuk mu? AYM’ye müdahale eden, AK Parti’nin kapatılma davasında konum alan arkadaşları unuttuk mu?” demişti.

ÇÖMEZ: ERGENEKON KUMPAS DAVASIDIR, 12 YIL SÜRGÜNDE KALDIM

Bugün Sözcü TV canlı yayınına konuk olan Ergenekon Davası sanıklarından Turhan Çömez, “Ergenekon Davası bir kumpas davasıdır. Bu kumpasta derin bir kurgu vardır. Bu kurgunun gerisinde FETÖ vardır, FETÖ’yle vaktinde kol kola olan AKP iktidarı vardır ve bundan çıkar uman kimi dış mihraklar vardır” dedi.

Kendisinin de yargılandığını hatırlatan Çömez, “Bu süreci bizatihi yaşamış, 12 yıl sürgünde kalmış birisi olarak bu kumpasın bütün ayrıntılarını en ince detayına kadar bilen biri olarak bu iddiayı şiddetle reddediyorum” diye konuştu.

‘SADULLAH ERGÜN’İN ÖZÜR BORCU VAR’

DEVA Partisi Genel Lider Yardımcısı Sadullah Ergin’in o dönemde Adalet Bakanı olduğunu söyleyen Çömez, “Kendisinin bu bahiste millete bir özür borcu var, açıklama borcu var. Silivri zindanlarında beşerler ölürken, kendisi gidip pinpon oynamış birisidir” tabirlerini kullandı.

Sunucu Serap Belovacıklı’nın kendisinden sonra Mustafa Yeneroğlu’nun yayına katılacağını söylemesi üzerine Çömez, “Keşke bir arada konuşabilseydik” dedi. Bunun üzerine Belovacıklı, Yeneroğlu’yla görüşecekleri ve mümkün olursa yayına erken bağlayacaklarını belirtti. Daha sonra Çömez’le birlikte Yeneroğlu da yayına katıldı.

YENEROĞLU: KONUŞMAMDAN BİR KESİT ALINARAK ÇARPITILDI

“Her bölümden reaksiyon diyorsunuz fakat bana yansılar, bilhassa Muharrem İnce ve Ümit Özdağ tarafından konuşmamdan bir kesit çarpıtılarak yapılmıştır” diyen Mustafa Yeneroğlu, “Turhan Çömez Bey’in yaşadığı acılar, maruz kaldığı zulümle ilgili benim en ufak bir cümlem, bunu hafife alacak bir yaklaşımım olamaz. Yalnızca Turhan Çömez değil bu davalar çerçevesinde manipülasyonla, palavra doküman üretmekle birçok acılar oldu. Ben bunların hiçbirisiyle ilgili en ufak bir cümle kurmuş değilim” halinde konuştu.

Konuşmasında davaları kastetmediğini belirten Yeneroğlu, “Ben davalardan da bahsetmedim esasen. Balyoz ve Ergenekon’un bütün olarak, büsbütün kumpas olduğu yaklaşımına itiraz ediyorum dedim. Zira o devirde bilhassa generallerin siyaset üzerinde kurdukları vesayeti sürdürebilmeleri için evvel siyasi partileri, basını araçsallaştırmaya çalıştılar. Bu işin içinden çıkamayınca yargıyı araçsallaştırmaya çalıştılar. Bu süreç Türkiye’nin gözü önünde yaşandı” dedi.

‘ERDOĞAN’IN VESAYETİNE DE GENERALLERİN VESAYETİNE DE KARŞIYIM’

Sanıklarından vefat eden Kuddusi Okkır’ı hatırlatan Yeneroğlu, “Kuddusi Okkır’ın yaşadığı zulmü dikkate alırken, bunun ötesinde Veli Küçük’ün zulmünü de göz arkası edecek değiliz. O devirde demokrasiyi ezen, demokratik gelişmeyi reddeden, vesayet yaklaşımı içindekilerin eforunu dikkate almayacağız, olaya yalnızca bir taraftan bakacağız. Ben nasıl Fetullahçı vesayete karşıysam, Erdoğan’ın vesayetine de karşıyım generallerin vesayetine de karşıyım” tabirlerini kullandı.

Sadullah Ergin’in Adalet Bakanı olarak yargıya müdahale etmediğini söylediğini hatırlatan Mustafa Yeneroğlu, “Bu siyasi polemiklere kurban edilecek bir sıkıntı değil. Yaşanan önemli acılar var. Bu acıların hiçbirisini hafife alacak biçimde benim sözlerimin çarpıtılması içimi acıtır” diye konuştu.

ÇÖMEZ: YENEROĞLU’NUN YALNIZCA BİR KELAMINA KATILMIYORUM

Tekrar kelam alan Turhan Çömez, “Birlikte yayına çıkma faydalı oldu, birbirimizi daha düzgün anlamak için. Sayın Yeneroğlu’nun katılmadığım sadece şu kelamı var, ‘Erdoğan’ın Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda sağladığı katılar’ sözü. Erdoğan ülkenin başına tek adam rejimini musallat etmiş, hukuku siyasetin gölgesine sokmuş sebep olmuş antidemokratik uygulamalarıyla Türk siyasetine geçecek bir isimdir. Hem askeri vesayeti, hem siyaseti vesayeti, hem demokrasinin kurum ve kurallarını işlemez hale getiren her türlü anlayışı reddediyorum. Ancak Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili bunların tekrar görülmesi, bunlar masun değil üzere anlayışı reddediyorum” dedi.

YENEROĞLU: DAVALARIN TEKRAR GÜNDEME GETİRİLMESİNİ NEREDE SÖYLEMİŞİM

Bunun üzerine Yeneroğlu, “Benim sözlerimde hiçbir halde Ergenekon ve Balyoz davasının tekrar gündeme getirilmesiyle ilgili en ufak bir ima bile yok. Nerede ben bu türlü bir şey söylemişim?” karşılığını verdi.

Çömez, “Sizin tweetinizi dikkatli bir formda okudum. Sizin demokrasi konusundaki hassasiyetinize hürmet duyuyorum. Bu husustaki samimiyetinize de inanıyorum. Fakat yeniden altınız çizeceğim, Erdoğan bu ülkenin demokratikleşmesi ismine hiçbir katkıda bulunmamıştır. Ülkeyi tek adam rejiminin pençesinde inim inim inleten bir siyasi karakterdir. Lakin siz Millet İttifakı’nın bir üyesi olarak, Erdoğan Türkiye’nin demokratikleşmesini katkı sağlamış derseniz ben buna itiraz ederim” diye konuştu.

ÇÖMEZ: SÖZLERİNİZİ ÇARPITMIYORUM, DAVADA YAŞANANLARLA İLGİLİ BELGEYİ GÖNDERECEĞİM

Yeneroğlu, “Sözlerimi çarpıtıyorsunuz” derken, Çömez “Çarpıtmıyorum sözlerinizi. O dava yaşananlarla ilgili belgeyi Sadullah Ergin’e de Ali Babacan’a da size de göndereceğim. Orada büyük bir hukuk katliamı var. Ben davanın savcısıyım diyen bir Erdoğan vardı ve o dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’di. Bugün birebir kampta siyaset yapıyoruz lakin Ergin’in bir özür borcu var” sözlerini kullandı.

Mustafa Yeneroğlu ise “Erdoğan’ın demokrasiyi ezen, ülkeyi fecî bir felakete sürükleyen tavır ve davranışlarını tasvip etmem mümkün değil, bunun uzağından bile geçmem. Benim geçmişle ilgili kastettiğim şey, o dönemde Avrupa Birliği doğrultusunda ıslahatlar, demokratikleşme konusunda Türkiye’nin attığı kıymetli adımlar. Bu yalnızca Erdoğan’ın hüneri değil. Herkes takdir edecek ki, Erdoğan’ın o periyottaki tavırlarıyla bu devirdeki tavırları ortasında dağlar kadar fark var” dedi. (HABER MERKEZİ)