Üniversiteli gençler “Yeni Dünyada Çağı Okumak” çalıştayında buluştu

Türkiye’nin dört bir tarafından farklı bölümlerden iştirak eden, üniversitelerden ve farklı kültürleri içinde barındıran Sivil Toplum Kuruluşlarından katılan gençler “Yeni Dünyada Çağı Okumak; Sorular, Problemler ve Çözümler” çalıştayı başlığı etrafında Arifan Külliyesi’nde bir ortaya geldi.

100’e yakın gencin katıldığı çalıştayda her bir genç, kendi perspektifinden gençliğin şimdiki sorunlarına dair tahlil teklifleri sundular. 2 Gün 4 oturum formunda tamamlanan çalıştay Türkiye’de tipinde birinci olması hasebiyle ön plana çıkmaktadır. 4. Günün sonunda tahliller ile alakalı basın açıklaması kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Programda sonucunda, çalıştaya iştirak sağlayan her bir üniversiteli gencin tahlil tekliflerinin temel alındığı sonuç bildirisi de oluşturuldu.

Sonuç Bildirisinde geçen başlıklar ise şunlardan oluştu;

“SOSYAL MEDYA CAYDIRICI DÜZENLEMEYE HAİZ OLMALI”

• İlkeli ve dürüst haber alma ve haber verme hakkını ihlal edenlere yönelik caydırıcı hukuksal düzenlemeler yapılmalı. Bu kapsamda medya ve toplumsal medya düzenlemesi caydırıcı düzenlemeye haiz olmalı.
• Medya araçları vasıtası ile yayılan müstehcenliğe ve ahlak dışı yayınlara karşı hususen yasal düzenlemeler yapılmalı.
• Medya araçları vasıtası ile yayılan müstehcenliğe ve ahlak dışı yayınlara karşı hususen yasal düzenlemeler yapılmalı.
• Neslin dini ve manevi hayatı bozucu akidelere karşı ilgili kurumlar üzerine düşen sorumluluğu medya kavgalarına fırsat bırakmadan yerine getirmelidir.

“EĞİTİM MÜFREDATLARI GENÇLİĞE ÖZGÜVEN KAZANDIRMALI”

• Örgün yahut yaygın eğitim kurumlarında din tahsile devam edenlerin toplumsal bilimler alanlarından daha fazla istifade imkanları geliştirilmeli.
• Eğitim müfredatlarımız gençliğe özgüven kazandıran ve insanlığın ihtiyaç duyduğu içerikleri sunabilmemize imkân tanıyan düzenlemeler ile tekrar şekillenmeli.
• Üniversitelerde manevi yaşantıyı ve manevi heyecanı artıracak ünitelerin inşasına ve periyodik tertipli kapsayıcı çalışmalara tartı verilmeli ve desteklenmeli.
• Bilim ve teknoloji alanında yapılan çalışmalar manevi ögeler ile desteklenmeli.

“GENÇLER TEKLİF VE TALEP ÜRETEN BİR GENÇLİK OLMAKTAN ÇIKMALI”

• Gençliğin karşılaştığı yalnızlığın ortaya çıkardığı aksiliklere karşı tüm kurumlar kendilerine yönelik öz tenkit ile tahlil üretici uygulamalar ortaya koymalı.
• Gençlik coğrafyasını ve vakti yanlışsız okuyacak öz eleştiriyi ve kendine yönelik sorgulamayı başarmalıdır.
• Teklif ve talep üreten bir gençlik olmaktan çıkıp yarın ismine sorumluluklarının farkına varan ve ülkesinin geleceği ismine yorulmayı ve risk alabilmeyi göze alan sorumluluk abideleri olunmalıdır.
• Şahsiyetsiz ve hikmetsiz rol modellerden uzak, hikmet ve şahsiyet sahibi öncülerin izleri takip edilmeli.

“SUNİ GÜNDEMLERLE GENÇLERİN VAKTİ ÇALINMAMALI”

• Yarına yönelik bir mana tabir etmeyen yapay gündemler ile gençlerin vakitleri çalınmamalıdır. Asırlardır insanlığın muhtaçlığı olan insanlık, şahsiyet ve düzgünlük ismine her tıp sorumluluğu yerine getiren aziz bir milletin evlatları olarak yeni dünyayı birebir ruh ve ahlak ile kuşatmalıyız.
• Haz odaklı hayat özendirilmemelidir. Tüketimi ve israfı değil; iktisatlı hayatı özendiren çalışmalar geliştirilmeli.
• Ülkenin ve dünyanın geleceğinden habersiz maddi güç ve imkanları vazgeçilmez gösteren yanlış bakış açılarına karşı gençliğe yönelik bilinçlendirici içerikler üretilmelidir. Aileler ve öncü şahsiyetler dünyevi amaçları gençliğin gayesi yapmamalı.
• Cinsiyet kimliğine ziyan veren yayınlara ve oluşumlara karşı önleyici yasal düzenlemeler yapılmalı.
• Evlilik maliyetlerini kolaylaştırması için anne-babaların bilinçlendirilmesine yönelik resmi ve özel çalışmalara yük verilmeli.
• Anne-babalar çocuklarına deneyimlerini ve manevi birikimlerini aktarıcı sohbetler yapmalı.

• Ülkemiz ve dünyamız problemlerine ilgisizlik sorununun tahlili ismine; kültürel ve fikri olgunluğun yanında ulusal ve manevi aidiyet şuurunun kuvvetlendirilmesi gerekir.
• Tarihî bağlarımızı güçlendiren müfredatlar geliştirilmeli.
• Dilimiz ifrat ve tefrit içerikli telaffuzdan uzak, kuşatıcı, yapan ve hakikate kazandırıcı mahiyete evrilmeli.
• Farklılıklar ile huzur içinde yaşama ahlakı veren ehl-i sünnet hafızamızı korumazsak yarın hiçbir farklığa tahammülü olmayan selefi üslubun kuşağımızı istilası ihtimali düşünülmeli ve buna karşı önlemler alınmalı.
• Şükürsüzlüğün, kanaatsizliğin ve nankörlüğün kuşağımızı istilasına karşı korunak oluşturulmalı. Bu ise tefekkür ve ahlak temelli çalışmalar ile mümkündür.
• Manevi hizmetler binaların dört duvarının ortasını sıkıştırılmamalı; sokakla ve insanın olduğu her yer ile hayata dokunmalıdır.
• Her alanda kurucu kaynaklarımızın günümüzün muhtaçlıklarını kapsadığını gösteren ve taşıyan çağın lisanı ile şerhler ve telifler yapılmalıdır.
• Gençleri her alandan ve farklı kısımlardan bir ortaya getirip dinleyecek bu cins çalışmalar artırılmalı. Gençlerin bu çeşit çalıştaylar ile sorumluluk alıp tahlilleri sunmasına imkân tanınmalıdır.

Çalıştaya katılan gençlerin görüşlerinden hareketle oluşturulan toplamda 26 unsurluk sonuç bildirisinde ülkemizden dünyaya, eğitimden bilime pek çok alanda yeni fikir ve bakış açısı ortaya koyulurken, bildirinin son unsurunda Türkiye’de bir birinci olarak gerçekleştirilen bu usul çalıştayların devamlılık arz etmesi vurgulandı.